Yüce Allah'ın Kullarına Merhameti


Allah Tealâ, kullarına karşı son derece şefkatli, merhametli, merhamet edenlerin de en merhametlisidir. O’nun merhameti gazabını geçmiştir. O, yaptıkları yüzünden insanları hemen cezalandırmayıp akıllarını başlarına almaları için onlara mühlet verendir. Eğer yaptıkları hata, kusur ve isyanlardan dolayı onları hemen cezalandırsaydı, yeryüzünde hiçbir canlı kalmazdı. (Fâtır, 35/45)

Kullarına olan şefkat ve merhameti nedeniyle O, kulun işlediği kötülükleri, günahları, ayıpları ve kusurları örter, onları gizler. Allah'ın merhameti o kadar geniş, o kadar kuşatıcıdır ki, Sevgili Peygamberimiz bu durumu şu sözleriyle açıklamıştır: “Allah, rahmeti yüz parça yaratmış, doksan dokuzunu kendi katında tutmuş, yeryüzüne sadece bir parçasını indirmiştir.

İşte bütün mahlukat bu bir parça merhametle birbirlerine acırlar. Bir hayvan bile (bu bir parçacık rahmetin eseri olarak yavrusunu emzirirken) üzerine basarım endişesiyle ayağını kaldırır.” (Müslim, Tevbe, 17

/////
Suyun Değerini Bilelim

Su, insan da dahil olmak üzere pek çok canlının özünü oluşturan, hayatta kalabilmelerini sağlayan en önemli etkendir. İçinde yaşadığımız dünya, su açısından fakir sayılmaz. Ancak bunun büyük çoğunluğunu deniz sularının oluşturduğu, insanın içebileceği tatlı su kaynaklarının ise kısıtlı olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Günümüzde iklim değişiklikleri, kuraklık gibi nedenlerle su kaynaklarının giderek azalması, gelecekte susuzluk riskinin daha da artmasını gündeme getirmekte ve insanlığın ciddi su sıkıntısı yaşayacağının sinyallerini vermektedir. Özellikle dünyanın Afrika gibi çeşitli bölgelerinde insanların içecek su sıkıntısı yaşadıkları düşünülecek olursa su zengini ülkemizde bu nimetin değerinin bilinmesi ve bu konuda daha bilinçli davranılması gerekmektedir. Zira Hz. Peygamber, kıyamet gününde nimetlerden hesaba çekilen kula öncelikle, “Bedenini sağlıklı kılmadık mı? Susuzluğunu soğuk su ile gidermedik mi?” (Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân, 102) diye sorulacağını bildirmiştir.