VERMİKÜLİT MADENİ

Türkiye’de üretimi olmadığı için yakın bir tarihe kadar ithal etmek zorunda kaldığımız Vermikülit madeni artık Sivas’ın Yıldızeli ilçesi Karakoç ve Kapaklı köyünde çıkartılıyor. İşlendikten sonra, iç piyasada kullanıldığı gibi, Avustralya’dan Kanada’ya kadar birçok ülkeye ihraç ediliyor. Isıtıldığında 10 kat büyüme özelliği ile dikkat çeken maden, tarımdan sanayiye kadar birçok alanda kullanılıyor.

Türkiye’nin yeni yeni tanıdığı bu maden Vermikülit yatağı 2004 yılında ülke ekonomisine kazandırıldı. Dünyadaki 3 binden fazla mineralden biri olan bu mineralin içerisinde, magnezyum, demir, potasyum, sodyum gibi özellikle tarımda faydalı olan elementler var, doğal bir mineraldir. Bunun en büyük özelliği ısı ile işleme tabi tutulduğu zaman, genişlemesi ve hafiflemesidir. Organik olmasına rağmen ülkemizde kullanım oranı diğer kimyasal gübrelere oranla maalesef çok daha düşük. Bu malzeme bitkileri organik olarak beslemektedir. Suyu bünyesinde tuttuğu için, sulama sonrası tuttuğu suyu yavaş yavaş bitkiye aktarabilmektedir. Vermikülit madeni elektrikli otomobillerin fren balatası ve motor yalıtımında da kullanılıyor.

YILDA İKİ MAHSUL

Geçmiş zamanda, bir hükümdar maiyetini alıp, tebdil-i kıyafetle gezintiye çıkmıştı. Yol üzerindeki bir köyde çok yaşlı birinin bahçesine fidan dikmekte olduğunu gördü. İhtiyarın gayreti hoşuna gitti, yanına gelip lâtife yapmak istedi:

- Baba, sen ne diye fidan dikmeye uğraşıyorsun? Maşallah yaşını yaşamışsın, bu diktiğin fidanların meyvesinden belki de yiyemezsin!..

İhtiyar şöyle cevap verdi:

- Bu diktiğim fidanların meyvesini bizim yememiz şart değil evlât. Biz nasıl bizden öncekilerin diktiği fidanların meyvesinden yiyorsak, bizim diktiğimiz fidanların meyvesini de bizden sonrakiler yer.

Bu cevap hükümdarın hoşuna gitti ve mükâfat olarak bir kese altın verilmesini emretti. İhtiyar, bu ihsanı yapanın kim olduğunu anladı ve tebessümle karşıladı:

- Gördünüz mü hükümdarım! Bizim fidanlar şimdiden meyve vermeye başladı.

Bu cevap da hükümdarın yine çok hoşuna gitti, bir kese daha altın verilmesini emretti.

İhtiyar zât güldü:

- Sultanım herkesin diktiği fidan yılda bir defa meyve verir, bizim diktiğimiz fidan yılda iki defa meyve verdi.

Bu cevap da hükümdarın daha çok hoşuna gitti ve bir kese daha altın verilmesini emretti. Ama bu defa vezir araya girdi ve lâtife yollu şöyle dedi:

- Aman sultanım bir an önce buradan uzaklaşalım. Bu güngörmüş ihtiyar bu gidişle hazineye de darı ektirecek!..