TRAFONUN ELEKTRİK KABLOLARINI ÇALMAK!

Geçtiğimiz günlerde Edremit de elektrikler kesilince trafoyu kontrol için giden ekipler trafonun içinde ölen birini görüyorlar. Bu kişi sabıkalı biri ve trafonun kablolarını çalarken elektrik akımına kapılıyor ve ölüyor. Trafodan elektrik kablosu çalarken ölen birçok hırsız var. Bu yılın başında ilginç bir olay yaşanmıştı.  Altıeylül ilçesindeki elektrik trafo binasının demirden, kalın saçtan yapılmış ‘kale kapısı’ gibi sağlam kapısı, kilidi ve menteşeleri kırılarak çalınmıştı.

Trafolar yüksek akım içerirler. Bilinçsiz, yetkisiz bir kişi kolaylıkla elektriğe çarpılır, akıma kapılır, yanar. Hırsızlık amacıyla trafolardaki kabloları ya da metalleri çalmak için kapıyı kırarak, duvarı delerek içeri giren birçok hırsızın yaşamını yitirdiğini biliyoruz. Ülkemizin her ilinde olan bir şey. Akıl işi değil ve  tamamen yürek işi. Nasıl bir hırsız bunlar kardeşim, ölümü göze alıyorlar. Hayret yani… Bakır kablo pahalı bir ürün, bu yok zamanda hırsızlar için oldukça cazip. Adam hırsızlık için gidip kapıyı söküyor. Bakır kabloları ve metal cisimleri alırken akıma kapılıyor. Akım, insanın içinden geçiyor... Kısacası çalarken çarpılıyorsunuz. Allah akıl fikir versin bu hırsızlara. 
/////

HATIRASI VAR SAKLAMAM GEREK

Hatırası var diye her şey saklanır mı? Çok özel bir anısı varsa saklanabilir. Ancak; her şeyde saklanmaz.  Her saklanan nesne gereksiz bir kalabalık gibi gelir zamanla. Hayatlar değişiyor, insanlar değişiyor, hatıralar değişiyor. Sevdiğinizden, ailenizden değer verdiğiniz birinden önemli olduğunu düşündüğünüz bir hatıranız varsa saklayın elbette. Hatıralar bazen saklanmaya değer. Ancak; her şeyi saklamak, atmaya kıyamamak ise bence hastalık derecesine girer. Şu ölümlü dünyada siz ölünce atmaya kıyamadığınız, o değer verdiğiniz şeyleri mirasçılarınız çöpün yanına bırakıverecek zaten. Daha sonra da birbirlerine şöyle soracaklar: “Bunları neden saklamış ki?” Saklanan o mendil, dedenizin askerde kullandığı mendildi. Dedenizin baş harflerini anneanneniz işlemişti o mendile. O mendil Kıbrıs’ gitti geldi. Kıbrıs Gazisi dedenizle. Torunlar için bir önemi yok. Değersiz bir kumaş parçası. At çöpe.

Sizin değer verdiğiniz hatıralara sizden sonra gelenler kesinlikle değer vermez. Siz, maddi olarak bir şey saklayıp bıraktı iseniz o zaman başka.

Ayrıca, anısı olan kişi bir gün hayatınızdan giderse hiçbir şekilde anısını dahi istemezsiniz. Çünkü; o şeyleri gördükçe veya baktıkça kendinizi daha fazla üzersiniz. Bozuk şemsiyeler, kırık tabaklar, teki olmayan terlikler, bitmiş piller, yazmayan kalemler hatıra diye saklanmaz. Atın gitsin.