TAVUK VE ÖZMERKEZ

Büyükşehir Belediyesinin bulunduğu Özmerkez yıkılıp meydan olacakmış.
İddia böyle.
Olur mu, olmaz mı bilinmez; Türkiye’de bugün söylenenin yarın ne çıkacağı asla bilinmez…
Ama….
BBB Genel Sekreteri bunu diyorsa elbette ciddiye alınmalıdır.
Gerçi Başkan Sayın Yücel Yılmaz “bir yere gittiğimiz yok” da dedi de…
Lakin…
Ciddiye alırken gülme geldi bize…
Çünkü…
Sayın genel sekreter bilmez ama buraya Özmerkez dikilmeden önce ne feryat etmişti şehir ne?!
Hepimiz etmiştik…
İş ve İşçi Bulma Kurumu, Halk Eğitim, İl Özel İdaresi’nin bulunduğu o iki katlı güzelim bina yıkılıp şimdiki bu bina dikilecekti de hepimiz aman demiştik.
Aman şehrin göbeğine böyle bir bina dikmeyin demiştik.
Dönemin Valisi rahmetli Rıza Akdemir öyle sahiplenmişti ki projeyi, projeye tepkisini iletmek için makamını ziyarete gelen ve içinde bizim de olduğumuz Balıkesir Barosu Yönetim Kurulu ve Çevre Komisyonu heyetine kapıyı göstermişti.
Kovmuştu yani.
Baroyu kovan ilk ve tek vali olarak da tarihe geçti maalesef!
Yine de tepkiler biraz olsun gücünü gösterdi de Özmerkez şimdiki haline büründü, ilk projeden sonra biraz bedeni çekti falan…
O yüzden gülme geldi haberi okuyunca.
O zaman iki katlı bina yıkılıyorsa meydan kalsın diyorduk…
Valilik inadıyla yapılmıştı.
Şimdi Büyükşehir var binada, yıkılır mı yıkılmaz mı bilinmez ama o kadar tadilat gördü, o kadar para yedi ve o kadar da güzel bir hale geldi ki….
Bina yılı olarak da daha tehlike arz etmiyor…
O zaman bina yapılmasın diyorduk, şimdi de daha işlevi kaybolmadığı için yıkılmasın diyoruz iyi mi?
Yaman çelişki bu olsa gerek.
Ülke ilginç, şehir ilginç, konular ilginç…
Özel İdare idi o azman bina, tapu oldu, kadastro oldu. Başka kurumlar girdi çıktı. Ve nihayetinde kentimiz büyükşehir olunca büyükşehir belediyesi hizmet binası oldu. Yetmeyeceği en başından belliydi. Sırf işe yarasın düşüncesiyle ek binaları koordine eden ana bina olarak hizmete başladı. Ama başlamadan önce rahmetli Edip Uğur bir sürü yenileme yaptı, sonraki başkan Kafaoğlu bir sürü harcama yaptı, şimdiki başkan Yücel Yılmaz yine bir sürü yenileme çalışması yaptı…
Alan olmasını elbette gönül ister ama o kadar para harcandı, binanın yaşam yılı dolsun, güzel ve sağlamken yine devletin parası harcanmasın bari diyerek bu kısma nokta koyalım da….
Biraz da Tavuk diyelim.
Son günlerde gündemde Tavuk Adası..
Cennet Ayvalık’ın denize serpilmiş cennet adaları var biliyorsunuz…
Küçücük, bakir, ıssız, doğanın içinde….
Şimdi bir kısmı hazinenin, bir kısmı Dikran Masis’e ait olan ada üzerinde kıyamet kopuyor.
Çünkü turizm ve eğlence adasına dönüştürülme diye bir proje çıktı ortaya.
Yani…
Betonlaşacak, insan akacak, çirkinliğin içinde yok olup gidecek…
Bir kısmına sahip olan Masis’in şikayeti mi var; olur olmaz her yerde kamulaştırma yapılıyor, yaparsın bir kamulaştırma….
Turizm adası zaten ıssızlığıyla, sakinliği ile…
Eğlenceyi ötelersin, izin vermezsin…
Ayvalık Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Girişimi geçen hafta sonu forum düzenledi, bilim insanları ve konunun uzmanları “aman aman” dedi yine…
Memlekette ters bir gelenek var. Neye “aman” desek korktuğumuz başımıza geliyor…
Assos’tan tutun madenlere, santrallerden tutun işte yukarıda bahsettiğimiz Özmerkez hikayesine kadar…
Şimdi “aman aman” diyoruz yine….
Ama usul usul; korka korka…
Bırakın Tavuk Adası ada olarak kalsın; ıssız, bakir, doğayla iç içe… Ve heba etmeyin eğlence diye!