TAHTASI AÇILMAYAN TEK TAKIM “BALKES”

Balıkesirspor’un ne kadar kötü bir durumda olduğunu her geçen daha iyi anlıyoruz. Önümüzdeki haftalarda oynanacak karşılaşmalarda alınacak olan yenilgiler bu kötü durumu tetikler diye düşünenlerin sayısıda bir hayli fazla. Ben ise ümidini kaybetmeyenler arasında yer alan biriyim. Şu anda tek hedef ligde kalmak olmalı. Ama nasıl? İşte bütün problemde burada. Kulübün kapısına dayananlar alacak derdinde. Ziyarete gelenler ise moral verip gidiyor. Para veren veren, para sözü veren yok.

Başkan olmadan önce Yılmaz’a verilen sözlerin de yerine getirilmediği ortada. Transfer tahtası için gerekli para taraftarların kombine, forma almasıyla kapatılacak gibi değil. Borçlarda bir hayli fazla. Bu derece büyük bir meblağ bir iki kişinin cebinden çıkarılabilecek tutar da değil. Yılmaz ve ekibi göreve talip olurken kulüp için gerekli olan sıcak paranın farkında olarak gelmiş olduklarını varsaydığımızda şu ana kadar yapılanların yetersiz olduğunu görüyoruz. Şu an için en büyük soru ve sorun; ise “Transfer tahtası ne zaman açılacak?”

Çözüm için gelenler artık bir an önce çözüm bulmalı... İşleri çok zor... 

/////

AKIL SAĞLIĞI YERİNDE OLMAYAN ÖĞRETMEN ve MEMUR

Meslek hayatım süresince akıl sağlığı yerinde olmayan bazı memurlara ve öğretmenlerle zorunlu olarak çalışma durumu ortaya çıkmıştı. Bu kişilere ne kadar iyi niyetli yaklaşırsanız yaklaşın sonuç değişmiyor. Akıl sağlıkları yerinde olmadığı için her şeyi yapabiliyorlar.

Böyle bir öğretmenle uzun yıllar uğraşmıştım. Şu anda bile akıl sağlığı yerinde olmayan memurların,öğretmenlerin görevlerine devam ettiklerini duyuyorum. Kurumların delisi haline gelen bu kişiler için gerçekten çözüm üretilmesi gerekiyor. 657 sayılı Kanun'un 48/A-5 maddesine göre devlet memurluğuna alınacaklarda aranacak genel şartlar arasında 53 üncü madde hükümleri saklı kalmak kaydı ile görevini devamlı yapmasına engel olabilecek akıl hastalığı bulunmamak sayılmıştır. Akıl sağlığı yerinde olmayan birinin memuriyete alınma şartlarından birisini kaybettiğin de kesinlikle memuriyetle ilişiği kesilmesi gerekmektedir. Ancak; gelen müfettişler her nedense bu kişiyi  idare edin gibi ifadeler kullanabilmekte ve kimse sorumluluk almamaktadır. Bu kişilerin sevk edildiği hastaneler bile akıl sağlığı ile rapor vermekten kaçınmaktadır. Ayrıca; bu kişiler hastanelere sevk edilseler dahi gidip- gitmemekte özgürdürler. Sonuç olarak idarenin eli kolu bağlıdır.

Bu şekilde olan ve suç  işleyen memurlar, aşırı iş güvencesi nedeniyle kamu düzenini sürekli  zorlamaktadır. Adeta kurumun delisi haline gelmiş bu kişiler herkesi bıktırdıkları için istedikleri gibi de hareket etmektedirler. Psikolojik sorunları nedeniyle ortalığı birbirine katan birçok memur resen veya malulen de olsa emekliye sevk edilememektedir. Kamu kurumları adeta bu tür personele katlanmak zorunda bırakılmıştır. Kamu hizmetlerinde bir düzen sağlamak isteniyorsa memurların akıl sağlığı ile ilgili olarak gerekli düzenlemeler kesinlikle ve acil olarak yapılmalıdır. Kaldı ki bu tür düzenlemeler hem iktidarın hem de muhalefetin en kolay uzlaşacağı konular arasındadır. Ben, konularda memur sendikalarının da gerekli desteği vereceğini düşünüyorum. Umarım bu sorun bir an evvel çözülür ve herkes rahat eder.