BAKIŞ

Yıllardan beri duyduğumuz BAGFAŞ’ın Bandırma sahillerini yani denizi kirlettiği. Bunca yıl geçmesine rağmen ve teknolojinin bu kadar ilerlemesine rağmen BAGFAŞ denizi kirletmemek için bir takım tedbirler almıştır diye düşünürken MÜSİLAJ la birlikte BAGFAŞ tekrar gündeme geldi ve denizi kirlettiği için ceza verildiği açıklandı. Arıtma tesisini çalıştırmıyormuş. Benim anlamadığım şu: Koskoca fabrika arıtma tesisi kurmuş bu tesisi niçin çalıştırmaz? Tabii bu arada suçlu BAGFAŞ‘mı diye sormak gerek. Biz toplum olarak suçlu değil miyiz? Balıkesir'in sahil bandında zaman zaman çeşitli kurum ve kuruluşlar deniz dibinden çıkardıklarını sergiliyorlar. Bunları denize kim attı? Senin benim gibi insanlar attı. Denizleri korumuyoruz. Bize Allah tarafından verilen bu nimetleri korumadan ve hiç bitmeyecek gibi davranmamız böyle kötü sonuçları doğuruyor. Denizdeki canlıları yok ediyoruz. Elimize ne geçerse denize atıyoruz. Sonra da etraf da suçlu arıyoruz. BAGFAŞ, son yapılanlarla ilgili olarak resmi sitesinde tutanakları paylaştı. Bu tutanaklardan birinde şunlar yazıyor.

İŞTE TUTANAK

TARİH: 03.06.2021 TUTANAK NO: 615340 KURUM: T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI (BALIKESİR İL MÜDÜRLÜĞÜ) TUTANAK METNİ Yukarıda açık adı ve adresi yazılı işletmede yapılan incelemede, 1-Tesisin açık ve faaliyette olduğu, faaliyet konusunun kimyasal gübre üretimi olduğu, 2-İşletmede Sülfürik Asit, Fosforik Asit, üretim Tesislerinin soğutma suları ile CAN (Kalsiyum Amonyum Nitrat) Tesisleri soğutma sularının ayrı hatlarda deşarj edildiği, 3-Denetim esnasında herhangi bir noktadan kaçak atık su deşarjı olmadığı, 4-Denetim esnasında soğutma sularının deşarj edildiği noktada basınçtan dolayı köpüklenme olduğu, olumsuz bir durum gözlenmediği, Tespit edilmiştir.

Atık işi benim alanım değil ancak yapabileceğim tek tavsiye suçlu aramadan gelecek nesillere temiz bir iç deniz yani Marmara Denizini bırakabilmemiz için kalıcı çözümler alınmalı ve yeni yetişenlere denizlerin nasıl korunması gerekliliği öğretilmelidir.

////////////
BİZE HAS ÖZELLİKLER
“Beni Yıkama, Bana Yıkanmayı Öğret”
Kapı çaldığında kim o sorusuna, ben diyen tek millet olmak. Tüp gaz kaçırıyor mu diye, çakmakla kontrol etmek. Milli sporumuz, kepçeyi çalışırken izlemek. Tanıdık görünce arabayı üzerine sürmek. Otobüste birisine yer vermemek için uyuyor numarası yapmak. Turistlere bağıra bağıra ve Türkçe yol tarif etmek.  Uzun süre fırçalanmayan dişleri, doktora giderken fırçalamak. Kafasına kuş pisleyince gidip, milli piyango almak. Yok cevabına, hiç mi yok diye sormak. Bir ıslak mendili çok amaçlı kullanmak. Şampuanın az kaldığını görünce içine su döküp kalanını da kullanmak. Elektrik kesilince, hemen camdan diğer apartmanlarında mı elektriği kesilmiş mi diye bakmak. Rüzgarlı havalarda küller uçmasın diye, küllüğe su dökmek. Konuşabilen hayvanlara küfür öğretmek. Kaldırım varken yoldan yürümek!(Ey! Balıkesirli) Gazoz, maden suyu gibi içecekleri dişleri kullanarak açmak. (Fındık kırmak dahil). Dengede olmayan sandalyenin altına kağıt sıkıştırmak. Maaşının 2 ya da 3 katı kadar olan telefon almak. Kirli araba camlarına yıka beni yazmak.(Beni yıkama bana yıkanmayı öğret). Bu yazıyı benim arabanın arka camına yazan kişi elbet bir gün seni yakalayacağım. Gelen misafirlerin ayakkabılarını düz çevirmek. Çaya bisküvi batırmak. (Yabancılar süte bisküvi batırırlar, biz çaya!) Rampaya park edilen araba geri gitmesin diye lastiklerin altına taş, büyük takoz koymak. Faturaların ödemesini son güne bırakmak. Kumandayı naylonla kaplamak. Yeni alınan arabanın naylonlarını çıkarmamak. Bozulan aletlere vurarak çalıştırma isteği. Arabanın arkasına imalı yazılar yazdırmak. Ağaçlara ya da masalara isim kazımak. Düğünde kim ne takmış diye not almak.
Bizim bu özelliklerimiz bitmez. Ben, ilk anda aklıma gelenleri yazdım. Bu yazıyı okurken bile, kim bilir ne özelliklerimiz aklınıza gelmiştir. Benim aklıma bir özelliğimiz daha geldi. Benzinlikte sigara içmek.