NERDESİN?

Evin hanımı kocasını arar ve sorar, “Nerdesin?” Bu kelime nedense erkekleri rahatsız eder. Aslında bu bir merak sorusudur. Kadın merakından sorar kocasının nerede olduğunu. Erkek ise bunu sorgulanmak olarak algılar. Bu durum otoriteyle takıntısı olan, zamanın da ailesinde çokça sorgulanmış, yaptığı her şeyin hesabını vermek zorunda bırakılmış erkek ve kadınlar da daha fazla görülmektedir.

 “Nerdesin?” sorusu, soran taraf için anlamı bazen “merak etme” bazen de “ilgilenme” anlamları taşırken, muhatap kişinin sadece “hesap sorulma” gibi anladığı çoğu durumda kalpler incinir,  ilişkiler soruna dönüşür. Her soru, sorgulamak anlamında ve amacında değildir. İnsan bazen sırf merak ettiği için sorabilir. Kendi programını ayarlamak için sorabilir, ilgisinin bir devamı olarak sorabilir. Daha başka birçok neden “Neredesin?” sorusunun sebebi olabilir. Ama tek cevap “Beni kontrol etmek istediği için ‘Neredesin?’ diye soruyor!” şeklinde düşünüldüğünde, ilişkinin tansiyonu yükselir.

 Özgürlüğün “hesap vermemek” olarak kodlandığı zihinlerde, “Sana ne, neredeysem neredeyim?” cevapları ile birlikte yalan cevaplar da ortaya çıkabilir. Düşünmeden konuşmak, doğru olmasa da konuşmak için saatlerce düşünmek, “Acaba beni yanlış anlar mı? ‘Nerdesin?’ diye sorsam, sorgulanıyor gibi hisseder mi?” diye düşünmek de çok yorucudur.

Eşler arası samimiyetin ve ilişkinin sıcaklığının yerini, kuşku ve korkular alır. Her soru, sorgulanma değildir. Kendi geçmişimizden dolayı masum bir soruya illet oluyor, karşımızdakinin canının acıtıyor, onu hesaplı davranmaya sürüklüyor olabiliriz.

Bazen “yanılmış olabileceğimizi düşünmek”, karşımızdaki insanlarla kurduğumuz ilişkimize iyi gelebilir. “Ben hiç yanılmam, işte yine benden hesap istiyor! Ben kimseye hesap vermedim, sana mı hesap vereceğim?” gibi düşünceler, en başta kişinin kendisini gerilime sürükler. Eğer bir insanla değer verdiğiniz bir ilişki içindeyseniz,  ilişkinin adı ne olursa olsun,  sevdiğiniz size  korkarak soru sormaya başlamışsa, bu bir zafer değil yenilgidir! Artık o kendisi olmamakta ve bu nedenle de size karşı olan sevgisi nefrete doğru yön değiştirmektedir. Sorun bizimle ve geçmişimizle ilgili ise, otorite takıntımız ve bencilliğimiz ile ilgili ise bunun faturası da bize aittir. Fark ederek önlemek mümkündür. Keyifli yaşamak varken acıtarak yaşamayı seçmemek için ara sıra aynaya bakmak lazım.

 Kaynak: Sana Bir Şey Soramayacak Mıyım? - Aile Terapisti Nazlı ÖZBURUN