İNSANLIĞIN ANA PROBLEMLERİ, ÇARELERİ!

DÜNYA SİYASİ-EKONOMİK-HUKUKİ AFLARLA 

ÇALKALANMAYA DEVAM EDECEK!

YAZIMIZ

TÜRKİYE DE AF YETKİSİ,

 AF KANUNLARI

 

1-)T.C. anayasa Hukuku’nda af kurumu

Hukukun en eski kurumlarından biri olan af, insanlık tarihi boyunca felsefi, sosyolojik, psikolojik, dini, siyasi ve hukuki açılardan sürekli olarak tartışıla gelen bir kavramdır.

Söz konusu tartışmalar genellikle affa yetkili olan organlar, bu organların yetkilerini kötüye kullanıp kullanmadığı, toplumun adalete olan inancı üzerindeki etkileri, affın meşruluğu konularında odaklanmaktadır. Genel olarak kaynağını anayasadan alan, teknik yönü itibariyle de ceza yasalarında düzenlenen af; kesinleşmiş bir cezanın kısmen veya tamamen infazını engelleyen ya da bir başka cezaya dönüştüren veyahut kamu davasını düşüren, kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyetini tüm hukuki neticeleriyle ortadan kaldıran yasama veya yürütme organlarının yaptığı bir kamu hukuku tasarrufudur.

 

Ülkemiz Bakımından Af Kurumunun Tarihsel süreci Osmanlı devletinin ilk dönemlerinde af hakkında HERHANGİ BİR hüküm bulunmamaktadır. Bu dönemde İslam hukukuna ilişkin esaslar uygulanmakta; bireysel ve toplu olarak suçluları af yetkisinin padişaha ait olduğu kabul edilmektedir.

Ancak İslam hukuku ile batı hukuku af konusunda tam bir benzerlik içerisinde değildir.

Kul hakkına ilişkin suçlar ile Allah hakkına ilişkin suçlar arasında ayırım yapan İslam hukukunda,

a-)kul hakkına ilişkin suçlarda (öldürme, yaralama vb.) af yetkisi mağdura veya onun mirasçılarına ait iken,                      b-)Allah hakkına ilişkin suçlarda af yetkisi kadı veya padişaha aittir

1. Affa dair ilk yazılı düzenleme 1858 yılında çıkarılan Ceza Kanunname-i Hümayun u’nun 47. maddesinde görülmekte ve madde ile af yetkisi padişaha verilmektedir

2. Sonrasında 1876 Anayasasının ilk şeklinde 7. madde ile genel ve özel af yetkisinin padişaha ait olduğu kabul edilmiştir.

3-) 1876 Anayasası 8 Ağustos 1909 tarihli kanunla büyük ölçüde değiştirilmiş ve parlamentonun yetkileri arttırılırken, padişahın yetkileri kapsamlı bir şekilde daraltılmıştır. Bu değişikliklerle birlikte, ÖZEL AF YETKİSİ PADİŞAHIN ELİNDE BIRAKILIRKEN GENEL AF YETKİSİNE PADİŞAHLA BİRLİKTE MECLİSİ UMUMİ ORTAK EDİLMİŞ VE AF YETKİSİ MECLİSİ UMUMİNİN ONAYI ŞARTINA BAĞLANMIŞTIR

4 .)1921 Anayasası’nda affa ilişkin herhangi bir hüküm yoktur. Ancak 1921 Anayasası’nın meclis hükümeti sistemi kurduğu ve 7. maddesindeki “…AHKÂMI ŞERİYENİN TENFİZİ, UMUMİ KAVANİNİN VAZI, TADİLİ, FESHİ GİBİ HUKUKU ESASİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNE AİTTİR” ifadesi dikkate alındığında, af yetkisinin de Meclise ait olduğu sonucu çıkartılabilir. NİTEKİM BU DÖNEMDE UYGULAMADA DA BÜYÜK MİLLET MECLİSİ HEM GENEL HEM DE ÖZEL AFLAR ÇIKARTMIŞTIR.

5-)1924 anayasası, af konusuna yer vermiş; af yetkisi bakımından üç ayrı kurumu düzenlemiştir (takibat ve cezanın tecili, genel af ve özel af).

Kural olarak üç yetkiyi de büyük millet meclisine veren anayasa, sadece hastalık ve yaşlılık gibi sebeplerle özel af çıkartma yetkisini cumhurbaşkanına tanımıştır

6. 1961 anayasası affı, genel af-özel af olarak kategorize etmiş ve genel-özel af ilan etme yetkisini meclise tanımıştır.

A-)anayasanın ilk şeklinde “orman suçları için genel af çıkarılamaz” hükmü yer almakta iken, 1970 yılında yapılan anayasa değişikliği ile bu sınırlama kaldırılmıştır. Ayrıca 1961 Anayasası’nın 97. Maddesi uyarınca Cumhurbaşkanı’na da sınırlı bir özel af yetkisi tanınmıştır (“sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle belirli kişilerin cezaları hafifletebilir veya kaldırabilir”)

7. AFFIN TASNİFİ

A-) Bireysel af- B-)Toplu af, C-)Yasama organının affı –D-)Yürütme organının affı,

E-)Genel af  --F-)Özel af gibi

Farklı tasniflere tabi tutulabilmektedir.

 ANCAK TÜRK HUKUK SİSTEMİNDE GENEL AF-ÖZEL AF TASNİFİ ESASTIR.

 Bu nedenle affın bu iki türü üzerinde durulacaktır.

1-)Genel Af 5237 sayılı Türk Ceza Yasası’nın 65. maddesi (1. fıkra) genel affı, “Genel af hâlinde, kamu davası düşer, hükmolunan cezalar bütün neticeleri ile birlikte ortadan kalkar” şeklinde ifade etmiştir. Bu doğrultuda genel af, “kamu davasını, mahkûmiyetin tüm cezai sonuçlarını ve fiilin “suç” vasfını bertaraf eden aftır” şeklinde tanımlanabilir. TCK’nın yukarıda zikredilen hükmü ve yine yukarıda yapılan tanımdan hareketle genel affın doğurduğu neticeler şu şekildedir.

A-)23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun’un Hukuksal niteliği ve Sonuçları; Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Hukuku’nda Af Kurumu • Af kapsamına giren fiiller hakkında kamu davası açılmamışsa, artık açılamaz, • Kamu davası açılmışsa, dava düşürülür,

B-;) Yargılama sona ermiş yani hüküm verilmişse, infaz durdurulur, • Mahkûmiyete ilişkin bütün sonuçlar ortadan kalktığı için fevri ve mütemmim cezalar da ortadan kalkar, • Genel af kapsamındaki cezalar adli sicilden silinir ve tekerrüre esas olmaz.

C-) Özel af özel af konusunda 5237 sayılı Türk ceza Yasası’nın 65. maddesi “özel af ile hapis cezasının infaz kurumunda çektirilmesine son verilebilir veya infaz kurumunda çektirilecek süresi kısaltılabilir ya da adlî para cezasına çevrilebilir” (2. fıkra), “cezaya bağlı olan veya hükümde belirtilen hak yoksunlukları, özel affa rağmen etkisini devam ettirir” (3. fıkra) ifadelerini kullanmıştır. Dolayısıyla özel af, sadece cezaya tesir eden ve fiilin “suç” vasfını etkilemeyen; bir başka anlatımla, kesinleşmiş bir cezayı ortadan kaldıran, hafifleten veya başka cezaya çeviren (daha hafif olmak şartıyla) bir tasarruftur. Genel af gerçekleşmiş veya gerçekleşecek olan ceza mahkûmiyetinin, hiç gerçekleşmemiş gibi tüm hüküm ve sonuçlarını ortadan kaldıran bir kurum iken; özel af, ceza mahkûmiyetinin hüküm ve sonuçlarını tamamen ortadan kaldırmayan, sadece cezanın niteliğine ve miktarına ilişkin bir kurumdur. Genel af kesin hükmün öncesine veya sonrasına müdahale edebilirken, özel af kesin hükmün sonrasına müdahale eder ve sadece cezanın infazıyla ilgili sonuçlar doğurur

8 .) Gerek özel gerekse genel af, bir veya birkaç kişi hakkında çıkarılabileceği gibi (ki buna “bireysel özel af” denir); belirli suçları işlemiş bütün mahkûmlar hakkında da çıkarılabilir (buna da “toplu özel af” denir). 1982 Anayasası’nın benimsediği esasa göre TBMM’nin hem bireysel, hem de toplu özel af çıkarma konusunda yetkili kılınmasına karşılık; Cumhurbaşkanı‘na sadece münferit sebeplere bağlı olarak bireysel özel af konusunda yetki verilmiştir. Anayasa Hukukumuzda Affın Hukuki Niteliği A- Evvela, af işleminin hukuki mahiyeti hakkında affın şu özelliklerine değinilmesi gerekir: 1- İster TBMM, isterse Cumhurbaşkanı tarafından çıkarılsın, af işlemlerini Türk Milleti’nin temsilcisi olarak TBMM ve Anayasa’nın 104. maddesi gereği Devletin Başı ve Türk Milleti’nin birliğinin temsilcisi olarak Devlet Başkanı yapmaktadır. Bu bakımdan her iki organın da bu yetkiyi kullanmada kaynağını anayasadan ve ayrıca Anayasa Hukuku geleneklerinden aldıkları söylenebilir. 2- Uygulamada TBMM tarafından yapılacak af işlemleri bir kanunla yapılmaktadır. Bu konudaki prosedürü gelecek yazımızda ele alırken! Bu güne kadar çıkarılan af kanunlarını ve dünya üzerindeki af kanunlarını incelerken Tacikistan’daki altın af kanunlarını ve dünya ülkelerinin 2021-2022-2023 yıllarında çıkaracakları af kanunlarını zamanı geldiği için inceleyeceğiz! VESSELAM.

                                EKONOMİST AVUKAT İSMAİL BEŞİKTEPE