Terör örgütü ile iş birliği yapıyorlar diye hiç kimseyi suçlamaya hakkınız yok. Bu örgütü bu duruma getiren sizsiniz. Bir dediklerini iki yapmadınız. Türk kelimesi anayasadan çıkarılsın dediler. Hemen TC’leri kaldırmaya başladınız. Andımız kaldırılsın dediler. Andımızı kaldırdınız. Gerekçe olarak da ırkçılık içeriyor dediniz. Sizin kafanızdakilerle onların istekleri aynen çakışıyordu. Ne mutlu Türküm diyene ibaresini kaldırmadınız mı? Örgüt ne derse onu yaptınız. Oslo da örgütün üst düzey yöneticileri ile görüşme gerçekleştirmediniz mi?    Oslo görüşmelerine Kandil’den katılacak olan örgüt üst düzey yöneticisini Kuzey Irak’tan uçakla Oslo ya kimin uçağı ile gitti. Uçak iktidar tarafından gönderilmedi mi? Öcalan ile anlaşıp barış süreci başlatan iktidar değil miydi? En büyük yanlışta bu idi. Çünkü terörle mücadelede müzakere edilmez. Mücadele edilir. Güçlü olan hiçbir zaman barış teklifinde bulunmaz. Barış teklifi iktidar tarafından yapıldı. Barış teklifi yapmak karşı tarafın gücünü kabullenmek. Ve örgütü meşrulaştırmaktır. Sınır kapısında teröristler merasimle karşılanmadı mı? Sınırdan içeriye girmeleri iktidar tarafından sağlanmadı mı? Emniyet güçleri tutuklamasın diye sınır kapısında seyyar mahkeme kurulmadı mı? Gelen teröristlere tutanaklara pişmanlık yasasından yararlanmak için geldim ifadesi yazılmadı mı? Teröristler ne dedi? Önderimiz Öcalan’ın çağrısı üzerine barışa katkıda bulunmak için geldik şeklinde ifade vermelerine rağmen. Pişmanlık yasasından faydalanmak için geldim şeklinde ifade yazdırılmadı mı? Bu gelen teröristler davul zurna ile karşılandı. Konvoy eşliğinde Diyarbakır’a gittiler. Bu gelen terörist gurubu bütün doğu Anadolu ve güney doğu Anadolu illerini dolaşarak. Terör örgütüne adam topladılar. Ondan sonrada sessiz sedasız ülkeyi terk ettiler. İktidar uyandı! Bunları yakalama kararı çıkardı. Fakat iş işten geçişti. O gelen terörist gurubu işlerini bitirip çokta kandile gitmişlerdi. Teröristleri memnun etmek için her yola baş vuruldu. Orduya teröristlere operasyon yapmayı talimatı verildi. Diyarbakır da Öcalan’ın mektubu okutuldu. Yapılan toplantı TRT’den naklen yayınlandı. Diyarbakır da şov yapıldı. Terör örgütünün ağa babası olan Barzani, devlete katil devlet diyen Şivan Perver, İbrahim Tatlıses eşliğinde Kürtçe türküler söylendi. Dönemin başbakanı konuşmasında dağdakiler evlerine dönecek. Hapishaneler boşaltılacak demedi mi?  Dolma bahçe sarayında bunlarla mutabakat imzalanmadı mı? İlçelere yer altı tesisatları döşenirken ses çıkarılmadı. Bu yüzden birçok şehit verdik. Teröristler ülkeye elini kolunu sallayarak girip çıkarken ses çıkarılmadı. Çünkü orduya örgüte operasyon yapmayın talimatı verilmişti.  Dönemin içişleri bakanı doğu illerinin valileri ile Ankara da bir toplantı yaptı. Bu toplantıya o bölgeden sorumlu komutanda katılmıştı. Komutan terör örgütü militanları illerin ve ilçeleri çok yakınlarında dolaşıyor. Emir verinde onları oralardan uzaklaştıralım diyor. Sakın öyle bir şey yapmayın diye cevap veriliyor. Daha söylenecek çok şey var. Seçimle de Öcalan’dan mektup geliyor. Örgütle işler iyi gidiyordu. Öcalan aracı oluyordu. Örgüt eylem yapmıyordu. Bunları yaşadık. Onun için örgütle birlikte hareket ediyorlar diye muhalefeti suçlamaya hiç hakkınız yok. HDP cumhur ittifakı ile birlik olmadığı için. Ve bahçelinin ısrarla HDP kapatılsın demesi üzerine kapatma davası MHP’nin kongresinden bir gün önce kapatma davası açılmıştır. Numan kurtulmuş parti kapatmak çözüm değildir demesine rağmen HDP ye kapatma davası açılmıştır. Muhalefeti örgütle iş birliği yapıyorlar diye suçlamak AKP ye bir şey kazandırmaz. Millet kimin ne yaptığını gayet iyi biliyor. İktidar her konuda boşa kürek çekiyor. Çünkü kayık su almaya başlamış durumda. Saygılarımla. 
Türkiye laiktir laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere!  Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! Ne mutlu demokratım diyenlere! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!