GÖKTÜRK YAZITLARI

“Orhun Yazıtları-Köktürk Yazıtları”

Türk adının geçtiği ilk yazılı metindir. Türk hitabet sanatının ilk örnekleri olarak kabul görür. Türk tarihine ışık tutar. Göktürklerin kendi alfabesi olan "Köktürk Alfabesi" ile yazılmıştır ve sade bir Türkçe kullanılmıştır. Orhun Yazıtları, Göktürk Yazıtları ya da Köktürk Yazıtları, Türklerin bilinen ilk alfabesi olan Orhun alfabesi ile Göktürkler tarafından yazılmış yapıtlardır. Bu yazıtlar Türkçenin tarihsel süreçteki gramer yapısı ve bu yapının değişimi ile ilgili bilgiler verdiği gibi Türklerin devlet anlayışı ile yönetimi, kültürel ögeleri, komşuları ile soydaşları ile olan ilişkileri ve sosyal yaşantısıyla ilgili önemli bilgiler içermektedir.Türk tarihi ve edebiyatının ilk yazılı ürünü olarak Göktürk Yazıtları kabul edilmektedir. Göktürklerden sonra ise Uygur Türkleri daha çok dini içerikli metinler yazmışlardır. Köktürkler, dönemi edebiyatı taşlara yazılan bir edebiyattır. Bu dönemden kalan bengü taşlar Türklerin en eski yazılı belgeleridir.

Orhun yazıtları kimin adına dikilmiştir?

Tonyukuk 716, Kültigin 732, Bilge Kağan eserleri 735 yılında dikilmiştir. Kül Tigin yazıtı Bilge Kağanın ağzından yazılmıştır. Bilge Kağan'ın kardeşi olan Kül Tigin adına yazılan bu eser günümüzde hala önemini kaybetmemiştir. Tonyukuk ise; Bilge Kağan'ın veziridir.

Orhun Yazıtları, bugünkü Moğolistan'da, Baykal Gölü'nün epey güneyinde, Orhun Nehri vadisinde, Köşö Çaydam (Khöshöö Tsaidam, Koshu-Tsaidam) ve Ögii Gölü yakınlarında, 47.1 enlem ve 102.25 boylam arasında kalan bölgede yer alıyor ve Karakurum'dan gidiliyor.

Türklerin bilinen en eski yazılı metinlerdir.Türk adının geçtiği ilk yazılı metindir.

Türk hitabet sanatının da ilk örnekleri olarak kabul görür.Döneminin yaşamı hakkında bize ipuçları vermesi nedeniyle Türk tarihine ışık tutan bir eserdir.

Göktürklerin kendi alfabesi olan “Köktürk Alfabesi” ile yazılmıştır. O dönemde Türkçenin yazı dili haline geldiğini gösteren en önemli belgedir. Sade bir Türkçeyle yazılmıştır. Yazıtlar Moğolistan sınırları içinde yer alan Orhun Nehri yatağına dikilmiştir.

/////

2021'de ana gündem "geçim derdi"

2022 yaklaşırken ülkemizin şu anda en önemli sorunu geçim derdi. Geçim sıkıntısı gerçekten üstümüzde büyük bir yük oluşturdu. Fiyatların sürekli artması bunun en iyi örneği. Devlet yeterli desteği vermezse yoksul sayısı daha artacağa benziyor. Evimize aldığımız temel ihtiyaçlar aynı olduğu halde fiyatlarının yükselmesi ve kamu çalışanlarına yeterli zam yapılmaması aradaki farkı iyice açtı.

6 lira olan çorba 12 liraya çıktı. Avro’nun yükselmesi bizleride olumsuz olarak etkiledi. Yurt dışında tuvalet ücreti 1 avro ve bizim paramızla yaklaşık 10 lira. Ancak, onlar için yine 1 avro. Tamam biz biz dolarla avrola maaş almıyoruz ama paramızın değerinin düşmesi bizi zor duruma sokuyor. 8 lira olan bir şampuan zaman içinde 39 lira olunca insan ister istemez ne yapacağını şaşırıyor. Kış geliyor. Doğalgaz paraları kapıda. İnsanlar şu anda geçimini düşünüyor.

39 liralık  şampuan almayıver diyenler ne yapalım? Çamaşırlarımızı da külle mi! yıkayalım. Buna bir çözüm bulunması gerekiyor. Verilen sözlerin tutulması gerekiyor. Pazar fiyatları aldı başını gitti. Geçtiğimiz yıllarda üç kilosu 1 lira olan salçalık domatesin üç kilosu şimdi 10 lira. Biraz ezik. Bozuk olanlarının da 4 kilosu 10 lira.

Üç kiloluk en ucuz yoğurt 20 lira oldu. Yenilebilir olan peynirin kilosu 55 lira dan başlıyor. Asgari ücretle bunların hangi birini alacaksın? Hangi birine yetişeceksin?

Ne diyeyim, Allah hepimize geçim kolaylığı versin.