ESKİ TÜRKİYE -3-

Dünden devam. Eski Türkiye de komşuları ile uyumlu işler yapılıyordu.  Suriye ile aramız iyi idi. Öcalan Suriye de idi. O zamanın iktidarı Öcalan’ı Suriye’den çıkarın dedi. Öcalan’ı Suriye’den çıkardılar. Dış işleri uyumlu çalışıyordu. Dış politikada işin ehli olanlar vardı. Devlet işinin ahbap çavuş ilişiği ile yürümeyeceğini çok iyi bilen diplomatlar vardı. Her şey istenildiği gibi gidiyordu. Yeni Türkiye de iktidar Amerika’nın gazına geldi. Amerika başkanı obama “ben Suriye de Esad’ı istemiyorum. Bize yardımcı olun” dedi. Suriye ile bir gecede aramızı bozduk. Özgür Suriye ordusuna destek olduk. Suriye ye ordumuzu gönderdik. Artık iş rayından çıkmıştı. Rusya Akdeniz’e inmek istiyordu. Suriye’yi destekleyerek Akdeniz’e indi. Suriye’den kalkan bir Rus uçağını sınırımızı 17 saniye ihlal etti diye düşürdük. Yeni Türkiye’nin iktidarı. Bir daha ihlal etsinler yine düşürürüz dediler. Rusya Türkiye’ye yaptırım uygulamaya başlayınca sizin uçağınız olduğunu bilseydik düşürmezdik diyerek özür dilendi. Aracılar kondu bozulan aramız düzeltildi. Hata üzerine hatalar yapıldı. Rusya Esat’ı destekliyor. İran da Esat’ı destekliyor. Türkiye bunlarla Suriye konusunda üçlü ittifak yaptı. Ben bir asker olarak. Rusya’nın düşürülen uçağın intikamını alacağından adım gibi emindim. Bunu da bu köşemde yazdım. Bir gün Rusya 8 askerimizi şehit etti. Orada askerlerinizin olduğunu bilmiyorduk dediler. Nükleer elektrik santralinin yapımını Rusya’ya verdik. Rusya da üçlü mutabakat imzaladığımız Rusya ve İran her konuda anlaşmazlık çıkardılar. İktidar dış politikada çok zayıf kalıyorduk. Çünkü iktidar işleri ahbap çavuş ilişkileri ile yürütüyordu. İşler ehline verilmiyordu. Rusya o 8 askerimizin şehit edilmesi ile intikamını aldığını düşünmüyordum. Yine Rusya’nın bir şeyler düşündüğünü kafamdan geçiriyordum. 27 Şubat 2020 tarihinde 36 askerimiz Rus ve Suriye savaş uçakları tarafından şehit edildi. Sizin orada bölüğünüz olduğunu bilmiyorduk denildi. Bunlar yeni Türkiye dönemimde oldu. Eski Türkiye de böyle olaylar olmuyordu. Herkes görevinin ehli idi. Yapılamayacak bir şey işin taviz verilmezdi. Türk asıllı bir alman gazeteci tutuklandı. Bizden kimse adam alamaz denildi. Binali yıldırım Almanya ya gitti. O gazeteci hapisten çıkarıldı uçakla Almanya’ya gönderildi. Gazeteci dahi şaşkınlık yaşadı. Keza Amerikalı Papaz Brunson   İzmir de hapiste idi. Bu papaz içinde bizden kimse adam alamaz denildi. Son mahkemede hapisten çıkarıldı. Ve uçakla Amerika’ya gönderildi. Bir siyasetçi Ay gibi Güneş gibi kararlı olacak. Söğüt ağacı gibi her rüzgâra göre sallanmayacak. Eski Türkiye de her şeyde bir olumluluk vardı.  Fakat yeni Türkiye de. Her şey karma karışık gidiyor. İçeride başka dışarıda başka şeyler konuşuluyor. Dış politikada devamlı zikzak çiziliyor. Bir ABD yanlısı olunuyor. Bir Rusya yanlısı olunuyor. S-400’ler böyle bir dönemde alındı. Çin ile Füze görüşmeleri yapılıyordu. Anlaşma sağlanmıştı. Bu arada Antalya da G-20 ülkeleri toplantısı yapıldı. Bu toplantıda, Amerika Çin ile yapılan füze anlaşmasını iptal edin dedi.  O gün anlaşma iptal edildi. Amerika füzeyi bizden alın anlamında bir hareket yaptı. Bu arada Amerika ile aramız bozulur gibi oldu. Hemen Rusya ile S-400 anlaşması yapıldı. S- 400’ler Türkiye’ye gelmeye başladı. ABD de hemen parladı.  Parası verilmiş F-35 uçaklarının Türkiye’ye verilmeyeceğini söyledi.  Bunların başımıza gelmesinin tek sebebi dış politikada zikzak çizmemizdir. Şimdi ABD S-400 0layıdan vazgeçeceksiniz diyor başka bir şey demiyor. Rusya’nın bu S-400’leri geri alması mümkün değil. ABD S- 400’leri kullanamazsın diyor. ABD’de ikna etmeye çalışıldı. Bir yerde muhafaza edelim denildi. ABD olmaz diyor. Bu S-400’ler için tek çıkar yol bir depo yapılacak. Bu S-400’ler oraya konulacak deponun anahtarı da ABD’ye teslim edilecek. ABD ile Türkiye’nin arası bu günlerde limoni. Türkiye burada ya Rusya ya yamanacak. Ya da Amerika’nın isteklerini yerine getirecek. Başka bir çıkar yol yoktur. İşte yeni Türkiye’nin durumu bu noktaya gelmiştir. Birde şunu söylediler ikinci parti S-400 siparişi vereceğiz denildi. Bunu ABD’ye nazire olsun diye mi söylediler? Bu açıklık kazanmadı. Yeni Türkiye de gelinen nokta iç açıcı bir durum değildir. Çünkü dış ülkelerde Türkiye iyi temsil edilmiyor. Merve kavakçı dan konsolos olursa Mehmet dişçiden konsolos olursa ancak bu kadar olur. Ahbap çavuş ile işler ancak bu kadar olur. Allah sonumuzu hayır etsin. Saygılarımla. 
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! 12-10 2021 Mustafa KOÇAL