CORONADAN KORKMAYAN ÖLÜMLÜLER

Türkiye'de  ilk kez Corona dan ölen kişi 89 yaşında bir erkek idi. Şu anda da Corona virüsü salgını etkisini tüm hızıyla sürdürürken, dünya genelinde can almaya devam ediyor. Bizim Corona dan korkmayan ölümlülerin ise umrunda bile değil. Vur patlasın, çal oynasın. Belki de insanlar ölümlü yaratıldığı için ölümden korkmuyorlar. Dünya geneline baktığımızda Corona ölümlerinin yüzde 80’ni kronik hastalığı ve 60 yaş üzeri olanlar oluşturuyor. Geçtiğimiz günlerde Balıkesir de tanınmış biri Corona dan vefat etti. Ailesinin yaptığı açıklama şöyle idi: Birinci aşıyı olmuştu, ancak; işlerinin yoğunluğundan ikinci aşıyı olmaya fırsat bulamamıştı. Bunca vaka, bunca ölüm varken birinci doz aşısını olan hiç ikincisini ihmal eder mi? Birinci aşıyı olup, ikinci aşıyı olmayan o kadar çok kişi var ki, insanın inanası gelmiyor.

/////
HER ŞEYİ ELEŞTİRMEK

Her şeyi eleştiren kişiler artık toplumun her yerinde karşımıza çıkıyor. Özellikle bazı gazeteci arkadaşlar her şeyi eleştiriyorlar. Bir doğru kendi kalmış gibi. Eleştirici yapılabilir bu çok normal. Ancak; bazı kişiler eleştiriyi kendi görüşlerini dayatmak için kullanıyor. Önemli olan yapıcı eleştirici yapmak değil mi? Eleştiri yapan bazı kişilerin herkes hakkında 1001 çeşit düşüncesi var ama kendi hakkında hiçbir düşüncesi yok. Hele ki; biri onu eleştirsin kıyameti koparır. Bu kadar eleştiri yapan ve sağa sola saldıran kişiler acaba ezik mi yetişti? Küçükken anne-baba sevgisi mi görmedi? Gerçekten merak ediyorum.

Eleştiri hayattan zerre tat almayı, tat vermeyi beceremeyen insanların en büyük zevki olabilir ve problemden beslenen insanları yaşam amacı bile olabilir.

Bu kişiler yapılan her işte kusur bulur, her şeyin mükemmel olması gerektiğine inanır, mükemmellik ölçüsü kendi zevkleri, kendi doğrularıdır. Senin onlara göre insan olma ihtimalin, hata yapma ihtimalin yoktur, hata yapmayacaksındır ama onların hataları kabul edilebilir. Bu dünya da her şey ters, sadece bunlar düzdür.

Sürekli birilerini eleştiren insanlardan kesinlikle uzaklaşılmalıdır, kendilerinin her şeyi doğru bildiklerinden o kadar emindirler ki, onların tek doğrusu senin onlarca doğruna eştir. Bazen sıradan bir konuyla ilgili konuşurken bile ne yapar eder lafı tartışmaya, eleştiriye getirir sen ne oluyoruz ya! durumuna gelebilirsin.

Sonra bıkkınlığımızdan şöyle demeye başlarsınız onlara; sen biliyorsun, sen doğrusun, en büyük sensin.