ÇİFTÇİ BU MUAMELEYİ HAK ETMİYOR

Bir çiftçi borcunu öneyememiş. Borcun kime olduğunu bilmiyorum. Mutlaka bankayadır. Haciz için köye gidiyorlar. Jandarma eşliğinde. Köylünün traktörünü bir römorka yüklüyorlar. Traktörünü götürüyorlar. Hangi borçlunun evine jandarma ile gittiniz de. Köylünün evine jandarma ile gidiyorsunuz? Traktörünün arkasından köylünün öyle bir bakışı vardı ki? İnsanın içi burkuluyor. Ağlayacak ağlayamıyor. Köylüye karşı ezik bir duruma düşürdünüz. Gerçi böyle durumlara alıştılar. Ne olursa olsun bu olay o gariban köylümü bitirdi. Yazıklar olsun! Vatandaşa bu yapılan zulüm değil de nedir? Çağırın köylüyü ödeme durumunu sorun. Şayet ödeyecek bir durumu kalmammış ise. Biz traktörünüzü hacız etmeyelim. Traktörünü kendin sat borcunu öde deyin. Hiç değilse onuru kırılmasın. Bir insanın elinden ekmek teknesini alıyorsunuz. Çünkü köylünün eli, ayağı ekmek teknesi olan o traktördür. Hadi bir çare bulunda ekmek kazansın?  Köylülerin traktörlerini haciz etmek moda oldu. Doğru ya yeni Türkiye de yaşadığımızı unuttum. O köylü o traktör olmadan arazisini nasıl işleyecek. Ha bir bakkal dükkanına kilit vurmuşsunuz. Ha köylünün elinden traktörünü almışsınız. Fark eden bir şey yok ikisi de ayni yola çıkıyor. Aç bir insanın elini bağlıyorsunuz. Gözünü de kapatıyorsunuz. Etrafında ekmek var. Onları bulda ye diyorsunuz. İşte köylünün traktörü bu kadar köylü için elzemdir. Hatırı sayılır birisine bunu yapar mısınız?  Şimdi Demirören’in durumu aklıma geldi. Basından öğrendiğim kadarı ile.  Devlet bankasından kredi kullanmış. Krediyi uzun zaman ödememiş. Biriler bu krediyi ödemediğini ortaya çıkardı. Hakikaten uzun zaman ödememiş. Buna haciz işlemiş yapılmıyor. Meblağ az buzda değil. Fakat gariban köylünün borcu için traktörünü haciz edenler? Bu olaya ne diyecekler? Şimdi borcunu yapılandıracağını söylemiş. Birisi gariban köylü birisi iş adamı. Birisi serveti ile alacaklıyı para ile tartar.  Buna bir şey söyleyemezler. Gariban köylümün ekmek teknesi traktörünü haciz ederler. Hem de jandarma eşliğinde giderler traktörü almaya. Para ile kendilerini tartabilecek kişinin onurunu, gururunu kırdırmazlar. Gariban köylünün hem ekmek teknesini elinden alırlar. Hem de onurunu gururunu kırarlar. Ye kürküm ye dünyası.  Kaç defa vergi affı çıkarıldı. Kimler için? Yedikleri önlerinde, yemedikleri arkasında olanlar için. Kapitalist düzen insanları bu duruma getiriştir. Makamın ve paran varsa? Derdin tasan ancak ve ancak. Daha fazlasını nasıl elde ede bilimdir. Bütün sorun budur. Garibanın derdi sorunu kimseyi ilgilendirmiyor. Para her kapıyı açmaz diyorlardı. Fakat kural değişti şimdi para her kapıyı açar oldu. Ülkede son dönemlerde şiddet çok arttı. Sokağa çıkanın tepesine biniliyor. Bu yeni Türkiye de.  Eski Türkiye de ise. Sokaklar yürümekle açınmaz denirdi. Yürüyün yürüye bildiğiniz kadar denirdi.  Alacaklı olanlar bankalar osun. Şirketler olsun. Kim olursa olsun.  Alacaklarınız kalsın demiyorum. Fakat alacaklarınızı karşı tarafın onurunu kıracak şekilde tahsil etme yerine anlaşarak halledin. Düşmez kalkmaz bir Allah’tır.  Saygılarımla

Türküm, doğruyum, çalışkanım, ilkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, özümden çok sevmektir. Ülküm, yükselmek iler gitmektir. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

Türkiye laiktir, laik kalacaktır. Ne mutlu Atatürkçüyüm diyenlere! Ne mutlu cumhuriyetçiyim diyenlere! Ne mutlu Türk milliyetçisiyim diyenlere! Ne mutlu varlığım Türk varlığına armağan olsun diyenlere! Ne mutlu demokratım diyenlere! NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!