BALIKESİR PAZAR FİYATLARI VE ÖNERİLER

BALIKESİR PAZAR FİYATLARI ve ÖNERİLER

Havaların ısınması ile birlikte pazarlarda fiyatlar 2-3 lira düşüş gösterdi. Örneğin; 15 liradan satılan salatalık 12 lira oldu. Fiyatlar inse de alım gücü düştüğü için vatandaş ne alacağını şaşırıyor. Ispanak ve pırasanın son zamanları artık bitmek üzere ve sadece bu iki ürün 5-6 lira civarında satılıyor. Balıkesir pazar açısından oldukça şanslı bir il. Hemen hemen her gün pazar kuruluyor ve sürekli olarak duran bir pazar da mevcut.

 Balıkesir de pazarcı esnafının yanında üretici köylü esnaf da yer alıyor. Başka illerde üretici ve pazarcı esnafı ayrı ayrı ve ya aynı pazar yerinde olmalarına karşın bulundukları yerler ayrı. Karışık değil.  Balıkesir de böyle bir uygulama yapılabilir.

Ayrıca, bazı illerde haftada bir gün gece pazarı var. Bu pazar saat 23.00 e kadar sürüyor ve sonra da dağılıyor. Gemlik de kaldığım yıllarda dikkatimi çeken olaylardan biri de vatandaşların pazara çok geç saatte gitmeleri idi. Hava kararsa da pazar devam ediyordu.

Balıkesir de pazarlar da kuruldukları mahallelere göre fiyat değişimini görmek de mümkün. Örneğin; Cuma günü kurulan iki pazarda satılan ürünler arasında 2-3 lira fark var. Bağlar Sokağı tarafında kurulan pazar daha pahalı. Çarşamba pazarının ve cumartesi pazarının pahalı olduğu ise halk arasında yayılmış durumda.

Balıkesir büyüdükçe mahallelerde kurulan pazarlara ulaşmak zor olmaya başladı. İnsanlar ellerinde Pazar arabası uzak mesafelerde pazara geliyorlar. Bu da hem zaman kaybı, hem de yorgunluk. Birde yapımı devam eden ve bir türlü bitirilemeyen kapalı pazar yerleri var. Umarım bu pazar yerleri bir an bitirilir ve halk da rahat eder. 
/////
TARİHİ ÇEŞMELER
Geçtiğimiz hafta Manisa Aynı Ali Camisinin tarihi çeşmesini görünce bu yazı yazmak gerektiğini düşündüm. Bu tarihi çeşme akmıyor ve üzerine sprey boya ile çeşitli içerikler yazılmış, ilan yapıştırılmış. Bu tarihi Osmanlı Çeşmesinin durumu gerçekten içler acısı. Osmanlı zamanında çeşmeler ayrı bir yere sahipti. Her mahallede bir çeşme bulunması gerekiyordu. Mahalle dokusunun oluşumunda ve gelişiminde çeşmeler belirleyici unsurlardan birisiydi. Osmanlı devri yapılarında; taş, mermer, tuğla, kiremit, kerpiç, alçı, harç, ahşap, demir ve kurşun türündeki yapı malzemeleri kullanılmıştır. Osmanlıda mahalle çeşmelerinin yanı sıra çoban çeşmeleri de bulunurdu.  Çoban çeşmeleri yerleşim alanlarından uzakta bulunan ve gelen geçen yolcuların, çobanların ve hayvanların su içmeleri için yapılmış basit yapılardı. İşte Osmanlıdan yani ecdadımızdan bize miras kalan ve bugüne kadar ayakta durabilmiş bu tarihi çeşmeleri yok etmek için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Bir yandan belediyeler bu çeşmeleri onarıp güncellerken ve korumaya çalışırken bazı kişilerde yok etmek elinden geleni yapıyor. Kimi çeşmesini kimi kitabesini çalıyor. Kimi sevdiğinin ismini kazıyor kimi de ilan yapıştırıyor. Ecdat yadigârı çeşmelerin tahribata uğratılması son derece vahim. İnsanların isimlerini kâğıtlara değil de tarihi eserlerin duvarlarına yazmalarının hiçbir mantıklı sebebi bulunmuyor. Bilinçsiz kişiler tarafından tarihi eserler tahrip ediliyor. Toplum olarak atalarımızın bizlere bırakmış olduğu eserleri koruyup kollamak ve onları gelecek nesillere aktarmak yerine onları tahrip ediyoruz.