AŞK FACİASI – ALİ TATLI

“O Ali Tatlı, Bu Ali Tatlı Değil”

Balıkesir İl Eğitim Müdürü Yakup Yıldız’ın yerine Sayın Ali Tatlı atanınca Balıkesir kamuoyu Tatlı’yı merak edip araştırmaya başladı. İnternet'e Ali Tatlı diye yazdığınız da karşınıza genellikle  Malatya ilinin Milli Eğitim Müdürlüğü haberleri çıkıyor. Birde yazar Ali Tatlı. Bu iki ismi birbirine karıştırmamak gerekiyor. Bizim yeni İl Milli Eğitim Müdürümüzün  AŞK FACİASI diye yazmış olduğu bir kitap yok. O kitap diğer Ali Tatlı’nın.

DİĞER ALİ TATLI KİM?

 Diğer Ali Tatlı gazeteci-yazar. Tatlı’nın romanında, ölü bir kadının gece yarısı eski sevgilisini telefonla aramasıyla ortaya çıkan tuhaf ve korkunç olaylar anlatılıyor. Aşk ile var olan kainat adına, ‘kıyamet' dedikleri bir faciayla son bulmayacak mı? Elbette ki her aşk,  bir faciaya gebedir. Albay Petrov'un hazırladığı "Kutsal Bilgelik" isimli el yazması o lanetli kitap, yalnızca Ayasofya'nın gizemlerini değil, Türkiye'nin çok önemli  askeri sırlarını da içeriyordu. Şeytanca düşünülmüş ve yazılmış şifrelerin içine gizlenmiş matruşka gibi bir kitap… Kitap okumasını sevenlere bu kitabı öneririm. Doyurucu ve sürükleyici üslubuyla okuyucuyu uzun süredir hasret kaldığımız bir edebiyat şölenine çeken bu roman soluksuz okunuyor.Kitabı çeşitli İnternet sitelerinden alabilirsiniz. 

/////
GEÇMİŞ BİR OLAYI DÜN OLMUŞ GİBİ HATIRLAMAK

İnsan beyni gerçekten çok tuhaf. Bir konuşma sırasında biri çıkıp 35 sene önceki yaşanmış bir olayı sanki dün yaşanmış gibi en ince ayrıntısına kadar anlatıyor ve hiçbir şeyi atlamıyor. Kişi geçmişte yaşadığı olaydan öylesine etkileniyor ki; o günü bir günmüş gibi değil sanki bin yaşamış gibi oluyor.  Bazı insanlar da şaka yollu şöyle der: “Ben akşam ne yediğimi hatırlamıyorum. Onumu hatırlayacağım.” Benim bir arkadaşım var. Sor 3 yıl önce bugün neredeydin? diye. Sana anlatır. Nerede olduğunu, ne yaptığını, ne yediğini ve ne giydiğini. Bazıları unutmuyor işte. Bu normal bir durum değil. Birde sürekli günlük tutanlar var. Açıp açıp bu günlüklerini okuyorlar. Bence sürekli geçmişi hatırlamak ve takıntı haline getirmek iyi bir şey değil.Ben geçmişte yaşadığım anılarımı tüm ayrıntıları ile hatırlamak istemem. Anılarımın da her zaman benimle olmasını istemem. Ne gerek buna. İnsanoğlu geçmişten ders alıp geleceğe bakmalı. Geçmişte yapılan hataları düşünüp ahla vahla ömür mü geçer?

Bazı kişilerde dünyada çok az kişide görülen aşırı hatırlama hastalığı Hipertimezi hakkında yazılanları okuduğunuzda belki de şükür edip, oh be iyiki unutuyorum diyeceksiniz. Hipertimezi hastalığına sahip insanlar yaşadıkları hiç bir günü unutmuyorlar. Geçmişte yaşanan sevinçler, kederler, kötü tecrübeler, kazalar, ölümler, mutluluklar, ayrılıklar gibi daha birçok olayı devamlı daha dünmüş gibi hatırlıyorlar. Hafızam çok güçlü demek ayrı 15 sene önce yaşanılan bir tren binme olayındaki ayrıntıları hatırlamak ayrı bir şey. Eğer bundan 15 sene önce okuduğunuz bir kitabı hangi tarihte alıp, hangi tarihte bitirip ve bunun hangi güne denk geldiğini biliyorsanız bir sorun var demektir. Umarım sizde böyle bir sorun yoktur.