BAKIŞ

Türkler ne zaman Almanya'ya işçi olarak gitti o zaman Almanya Türkçe ile tanıştı denebilir. 50 yılı aşkın bir süredir Almanya'nın her yerinde Türkçe konuşuluyor. Hatta, benim tanıdığım biri var. Almanyadan emekli Alman turşu fabrikasında 30 sene çalıştı, Almanca tek kelime öğrenemeden Türkiyeye geri geldi. Nedinin ise işyerinde ve çevresinde Türkler olduğunu ve hep Türkçe konuştukları için Almancaya ihtiyaç duymadığını söylemişti.
Şimdilerde ise Almanya Türkçeyi yasaklamak için bir takım çalışmalar içine girdi.    Hiç kimse, göçmen kökenli birisine, evinde çocuklarıyla Almanca konuş deme hakkına sahip değildir. Hiç kimse kendisine böyle bir misyon biçemez. Aileler çocuklarıyla kendilerini ve duygularını en iyi anlattıkları, hakim oldukları ve istedikleri dilde konuşma hakkına sahiptir. Dilbilimcilerin de görüş ve tavsiyesi budur.
    Dilbilimi açısından “3. kuşağın anadili Almancadır” diye genel bir kanaate varmak, mümkün ve doğru değildir. Hem söyleyeni hem de kamuoyunu yanıltır. Yanlış uygulamalara neden olur.
    Türkçe şu on iki nedenden dolayı yasaklanamaz: 1. İnsan hakları açısından 2. Sosyolajik açıdan 3. Avrupa Birliği açıcından 4. Türkçenin yapısı açısından 5. Kişilik gelişimi yönünden 6. Ekonomik açıdan 7. Yabancı evlilikler nedeniyle 8. Eğitim açısından 9. Meslek yeri bulma açısından 10. Yabancı düşmanlığı açısından 11. Uyum açısından
  Almanyada Türkçenin küçümsenmesi, Türkçeye haksızlık edilmesi, yadsınması kimseye birşey kazandırmaz ama çok şey kaybettirir.  Sınıflarını yüz binlerce Türkçe konuşan öğrencinin doldurduğu bir ülkede Türkçeyi yasaklamak Almanya’ya yakışmıyor. Hiçbir bilimsel dayanağı ve gerekçesi olmayan bu yasaklar, pedagojik, psikolojik, toplumsal açıdan zararlı ve tehlikelidir.
    TÜRKÇENİN CİDDİYE ALINMASI TÜRKLERİN CİDDİYE ALINMASI DEMEKTİR.