ALLAH NİÇİN HEMEN CEZALANDIRMIYOR?

Allah, vermiş olduğu akıl ile insanların doğru yolu kendilerince bulmalarını bekliyor. İnsana verilmiş olan akıl, onun doğruyu seçmesi için yeterli sayılıyor. Eğer akıl doğruyu göremiyorsa, bu durum onu perdeleyen bir takım şeylerin varlığına işaret ediyor. Bunlar ise insanın nefsine olan bağımlılıklarını belirginleştiriyor. Kişi nefsine bağlanmasa asıl doğrunun ne olduğunu görebiliyor. Ama hayatta zayıf düştüğü için aklının ona yanlış dediği şeyi beğenir hale geliyor. Kişi bile bile yanlışa düşmüyor. Yanlış ile uyumlu hale geldiği için, onu doğru buluyor. Allah kimsenin kötülüğünü istemiyor. Ama kötülüğü hak etmekte olana sonsuz adalet sahibi olarak hakkını veriyor. İnsan doğru ile yanlışın seçiminde gelecek zaman içerisinde aslında ne olacağını belirginleştiriyor. Doğruyu seçen zor olanı tercih ediyor. Bu da onun güçlü bir insan olmasını gerektiriyor. Yanlışı seçen kolay olanı tercih ediyor. Bu da onu zayıf bir insan yapıyor. Akılsızlığı sebebiyle kötü olanlar, heves ve arzularına uydukları için böyle oluyorlar. Ve aslında onlar sahip oldukları akılları kullanmadıkları için bu hayat içerisinde kurtarılmayı ve de uyarılmayı hak etmiyorlar. Bu konu Secde suresinin 13. Ayetinde şöyle geçer. ﴾13﴿ Dileseydik elbette herkesin doğru yolda yürümesini sağlardık. Fakat şu sözüm mutlaka gerçekleşecek: Cehennemi hem cinlerden hem insanlardan bir kısmıyla dolduracağım!

Allah neden dilemiyor? Çünkü onlar gerçek manada iyilikle ödüllendirilmeyi asla hak etmiyorlar. Çünkü onlar akılsızlar ve bu sebepten de iyilik görmeye asla layık değiller. Konu Araf suresi 179. Ayette şöyle geçer. ﴾179﴿ Andolsun biz, cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Bunların kalpleri vardır ama onlarla kavrayamazlar; gözleri vardır ama onlarla göremezler; kulakları vardır ama onlarla işitemezler. Onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.

Allah inanan kişinin inandım demesiyle yetinmez. Onun inancına olan bağımlılığı ile bunu kesin bir şekilde ispatlayabilmesini ister. Bu sebepten de insanları bu dünya üzerinde kesin bir şekilde imtihan eder. İmtihanın varlığı dâhilinde de kötülüklerin bütün gerçekliğiyle var olabilmesine göz yumar. Konuyla ilgili Fatr suresi 45. Ayette şöyle bahseder. ﴾45﴿ Şayet Allah insanları yapıp ettikleri yüzünden hemen cezalandıracak olsaydı, yerin üstünde tek bir canlı bırakmazdı; fakat onlara belirlenmiş bir vadeye kadar mühlet veriyor. Vadeleri dolduğunda ise (herkes anlayacaktır ki) Allah kullarını hakkıyla görüp bilmektedir.

Allah insanları imtihan eder. Ve bu imtihan süresince de adaletli olabilmek adına hiç kimsenin kötülüğüne bir müdahalede bulunmaz. Ve her şeyin net bir şekilde ortaya çıkması ve sonrasında verilecek ceza ya da ödüllerin anlaşılması için belirgin bir zamana kadar bekler.

/////
HAYAT DEVAM EDERKEN!

Bazıları için hayat devam etmiyor aslında. Bazıları için de hayatın anlamı bile kalmadı. Böyle hayatın diye başlanarak; hayat ile bir sürü şey söylenebilir. İyi ya da kötü hayat devam ediyor. Yüzyıllardır insanlar bir şeyler yapmak ve yaşamak için uğraş veriyor. Bir baltaya sap olabilmek, sevdiğine kavuşmak, umutlarını gerçekleştirmek için. Keşkeler, üzüntüler, pişmanlıklar hep insanadır. Kırılmayıp bükülerek bir şekilde yaşama devam edip dalgalı okyanustaki kayık olarak limana varmak için çalışmaya devam etmeli...