ALLAH CANIMI ALSIN!

Bir arkadaşım var ve bu arkadaşım bir şeyler anlatırken anlattıklarını desteklemek için sık sık “Allah Canımı Alsın” diyor. Bazı kişiler bunu yemin gibi algılıyor olsa da bu cümle bir yemin değil, bir bedduadır. Bu bedduadan pişman olup tövbe etmesi gerekir.

Birde yerli yersiz yemin edenler var. Yemin etmek aslında mubah bir davranış olmakla birlikte, gereksiz yere yemin etmek ve çok yemin etmeyi alışkanlık hâline getirmek doğru değildir. Kur’an-ı Kerim’de, çok yemin etmenin Yüce Allah'ın hoşuna gitmeyen işlerden biri olduğuna işaret edilerek, “Yemin edip duran kimseye boyun eğme!” (Kalem, 68/10) buyurulmuştur.

Dil alışkanlığıyla söylenen, başka bir deyişle, herhangi bir işin yapılması veya yapılmaması yönünde bir içeriğe sahip olmayan “vallahi”, “billâhi” şeklindeki sözler lağv (içi boş, hükümsüz) yemin sayıldığı gibi, bile bile yalan söyleme kastı olmaksızın, geçmiş veya şimdiki zamandaki bir husus üzerine doğru olduğunu zannederek yapılan yemin de lağv yemini sayılır. Kur’an-ı Kerim’de, “Allah, kasıtsız olarak ağzınızdan çıkıveren yeminlerinizden (lağv yemininden) dolayı sizi sorumlu tutmaz.” (Mâide, 5/89) buyurularak bu tür yeminden dolayı keffâret gerekmediği bildirilmiştir. Ancak ağız alışkanlığıyla ikide bir yemin edenlerin bu kötü âdeti en kısa sürede bırakmaları gerekir.

Hiçbir kasıt olmasa bile gelecekteki bir iş hakkındaki her türlü yemin, mün'akid yemin kapsamındadır ve yeminin gereği yerine getirilmediğinde keffâret gerekir. Yani bu tür yeminler kasıtsız söylense bile yemin-i lağv sayılmaz (Merğînânî, el-Hidâye, IV, 5).

Gereksiz yere yemin etmek ve onu alışkanlık haline getirmek doğru değildir. Sıkça yemin eden kişi sözüne Allah'ı şahit tutmuş, O'na karşı saygısızlık etmiş ve kutsal değerleri yıpratmış, toplum nezdinde kendi saygınlığını zedelemiş olur.

/////
ALTINOLUK

“Yalnız Minare”

Uzun süreden beri Altınolukta gitmemiştim. Sahil boyunun doldurularak yeniden planlanması ve yürüyüş yolu yapılması iyi olmuş. Orada bulunan eski evler birden değer kazanmış ve değişik cafeler, iş yerleri açılmış. Altınoluk’da dikkatimi çeken diğer bir yerde herkesin bildiği ve gezdiği Cumhuriyet Meydanında bulunan camisi bulunmayan yalnız minare idi. Bu minare yıkılmamış iyide olmuş. Ülkemizin bir çok yerinde minaresi yıkılmış minaresi duran birçok yer var.

Altınoluktaki minarenin çok eski bir tarihi yok. Minare 65-70 yıllık ahşap camiye aitmiş. Ahşap cami yıkılınca sonradan bir hayırsever tarafından yaptırılan minare ortada kalmış. Daha önce bu minarenin etrafında bankamatik, dükkan gibi şeyler vardı. Şimdi hiç biri yok. Böyle bir düzenleme yapılması  iyi olmuş.