15 Temmuz hain darbe girişimi gecesinde Ankara’da Genelkurmay Başkanlığı önündeki çatışmalarda şehit düşen veteriner hekim Ramazan Konuş’un eşi gazi Hacer Konuş, o gece yaşananları ve darbe girişiminin 5’inci yıldönümünde eşine olan hasretini anlattı.

15 Temmuz hain darbe girişimi gecesinde Ankara’da Genelkurmay Başkanlığı önündeki çatışmalarda şehit düşen veteriner hekim Ramazan Konuş’un eşi gazi Hacer Konuş, o gece yaşananları ve darbe girişiminin 5’inci yıldönümünde eşine olan hasretini anlattı.
Bandırma İlçe Tarım Müdürlüğü’nde veteriner hekim olarak görev yaparken 15 Temmuz hain darbe girişiminin olduğu gece ailesiyle birlikte Ankara’da bulunan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ’meydanlara inin’ sözü üzerine ailesiyle birlikte darbe girişimine karşı koymak amacıyla gittiği Genelkurmay Başkanlığı önünde şehit düşen Ramazan Konuş’un eşi Hacer Konuş o geceyi anlattı. Hain darbe girişiminin 5’inci yıldönümünde Bandırma Şehitliği’ndeki törene katılan ve eşi Ramazan Konuş’un kabri başında dua eden gazi Hacer Konuş, 'Amacımız sadece protesto etmekti. Sivil halkın üzerine ateş edileceği hiç aklımıza gelmemişti' diyerek o gece yaşananları İHA’ya anlattı.

'Kızım duyunca hayatımızı karartıyorlar dedi'
15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gece Ankara’da ikamet eden annesini ziyaret etmek ve üniversite sınavına giren kızları için Ankara’daki üniversiteleri gezmek için yola çıktıklarını ifade eden gazi Hacer Konuş, 'Biz 15 Temmuz günü Bandırma’dan Ankara’ya annemi ziyaret etmek amacıyla yola çıkmıştık. Yanımızda çocuklarımız yoktu. Onları almaya gitmiştik. Saat 22.30’da Ankara’ya vardık. Ankara’da müthiş bir hareketlilik vardı fakat biz söylenildiği gibi Polatlı’daki hazırlıkları görmedik. Bizden sonra cereyan etmiş. Ankara’ya varıp kalabalığı gördüğümüzde eşim eve geldiğimizde eşim televizyonu açın bakalım Ankara’da yine bombalı bir eylem mi var? Nedir bu kalabalık dedi. Televizyonu açtığımızda Başbakan Binali Yıldırım’ın açıklamasını izledik. Bu bir kalkışmadır diyordu. Eşim de ’Hayır bunlar ciddi ciddi darbe yapıyorlar’ dedi. Büyük kızımız üniversite sınavına girmişti o günlerde. Biz de sonucu bekliyorduk. Ankara’ya gelmişken üniversiteleri de gezerek bilgi almak amacındaydık. Böyle hayallerimiz vardı. Kızım da bunu duyunca ’Hayatımızı karartıyorlar. Ben daha üniversiteye gideceğim’ diyordu' dedi.

'Gururumuz büyük, acımız derin, yokluğu doldurulamayacak bir boşluk'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı televizyonda görüp 'Meydanlara inin' sözünü duyduktan sonra ailesiyle birlikte Kızılay’a gittiklerini ifade eden Konuş, 'Biz bir yandan da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın hayatını merak ediyorduk. Onu da sağ salim görünce ekranlarda meydanlara inin dedikten sonra kızım ve eşimle birlikte önce Kızılay’a indik. Oradan Genelkurmay Başkanlığı önüne geçtik. Amacımız sadece protesto etmekti. Sivil halkın üzerine ateş edileceği hiç aklımıza gelmemişti. Çünkü bu memlekette daha önce de karışıklıklar oldu. İnsanlar en fazla üstümüze su sıkarlar diye düşünüyordu. Ama insanların üzerine canlı canlı bombalar atılacağı, mermiler sıkılacağı düşünülmedi. Kahraman olacağımızı düşünerek gitmemiştik. Sadece amacımız devletimize zor gününde yardımcı olmaktı. Eşime şehitlik, kızım ile bana da gazilik nasip oldu. Gururumuz büyük, acımız derin, yokluğu doldurulamayacak bir boşluk. 5 senedir nasıl yaşıyorsunuz derseniz, hep bir eksik. Bayramlar, özel günler bizim için hep hüzün dolu. Yani onun yeri hiçbir zaman dolmayacak. Dolduramayacağız. Ama gururu da çok büyük. Onuru büyük, çocuklarına bıraktığı ismi, şerefi çok büyük. Ben de bir anne olarak eğer vatanına, milletine, Allah’ına, kitabına, Kur’an’ına, bayrağına, ezanına layık evlatlar yetiştirebilirsem hayattaki vazifem budur' diye konuştu.