Eğitim Bir Balıkesir Şubesieğitim çalışanlarına PCR testi zorunluluğu kararının yeniden gözden geçirilmesini istedi.

Eğitim Bir Sen Balıkesir Şube Başkanı Mehmet Çabuk, başta eğitimcilere aşı ve PCR testi dayatılması konusunda açıklamalarda bulundu.

“EĞİTİMCİLERE AŞI VE PCR TESTİ DAYATILMAMALI”

Eğitim çalışanlarına zorunlu PCR testi ve aşı olmayı zorunluluk haline getirilmesi hakkında konuşan Eğitim Bir Balıkesir Şube Başkanı Mehmet Çabuk, “Eğitim çalışanlarının aşılanmasına veya PCR testi zorunluluğuna indirgenmesinin kabulü mümkün değildir” dedi.

Başkan Çabuk: “Sen Okulların açılmasının salgınla mücadele sürecinde başarılı olunmasına, salgınla mücadelenin ise aşılama, mesafe kuralları, sosyal izolasyon, maske vb. tedbirlerin toplum ve fertler nezdinde yerine getirilmesine bağlı olduğuna şüphe yoktur. Ancak salgınla mücadele sürecindeki diğer bütün faktörlerin göz ardı edilerek okulların açılmasının, eğitim çalışanlarının aşılanmasına veya PCR testi zorunluluğuna indirgenmesinin kabulü mümkün değildir.Dünya Sağlık Örgütü’nün, toplumda vaka sayıları artıyor olsa dahi fiziksel mesafe, maske, el hijyeni ve havalandırma gibi önlemlerin yaş dönemlerine uygun bir şekilde uygulanmasıyla okulların açık kalmasının sağlanabileceği yönündeki tespiti ortadadır. Buna rağmen haftada iki defa PCR testi zorunluluğu getirmek gibi fiilen yürütülmesi neredeyse imkânsız, psikolojik baskı boyutuna varacak, aşılanmayı bireysel bir tercih olmaktan çıkarıp zorunlu bir tercih hâline getirecek her türden zorlamanın, okulların açık tutulması amacına hizmet etmekten uzak olduğu bilinmelidir.Hukuki dayanaktan yoksun, hatalı ve yanlış olan eğitim çalışanlarına PCR testi zorunluluğu kararı yeniden ele alınmalı eğitim kamu hizmetinin yürütülmesini zora koşacak, eğitim çalışanlarının moral, motivasyon ve çalışma azmine zarar verecek, kurum içi çalışma barışını bozacak bu hatadan bir an evvel dönülmelidir.

 

“OKULLARIN ÖDENEK İHTİYACI KARŞILANMALI”

İlköğretim kurumlarının Bakanlık’tan ya da mahalli idarelerden doğrudan ödenek alamamaları okul yönetimlerini zora soktuğunu belirten Başkan Çabuk, “Okul yönetimlerini kamu kaynakları ve bu kaynakları harekete geçirme mekanizmalarının yetersiz kalmasıyla karşı karşıya getirmektedir. Buna ilaveten okul yönetimlerinin bir yandan okullara bağış konusunda sürekli olarak kamuoyu ve idare baskısı altında ve soruşturma tehdidi karşısında bırakılması, diğer yandan zorunlu cari harcamalar için kaynak bulma yükümlülüğüne sokulması, hem eğitim-öğretime zarar verip bu sorunu okullar arası başarı farklılığının bir unsuru hâline dönüştürmekte hem okul yöneticilerine yönelik hukuksuz, haksız ve adaletsiz uygulamalara ve mağduriyetlere kapı aralamakta hem de yönetici/öğretmen ile öğrenci velilerini karşı karşıya getirerek okul iklimini ve okul-veli iş birliğini zehirlemektedir. Okulların kendi kullanımlarına sunulmuş herhangi bir ödenekleri olmadığı dikkate alındığında, zorunluluk arz eden mal ve hizmet alımlarının ne şekilde karşılanacağı sorunu halen izaha muhtaç olup çözüm beklemektedir. Bu nedenle, okul bazlı ödenek tahsisi yapılmalı, personel dışı cari harcamaların yönetilmesi için ödeneklerin doğrudan okul idareleri tarafından kullanılması sağlanmalıdır” diye açıkladı.

 

“BAKANLIĞIN BEKLENTİLERİMİZİ KARŞILAMASINI İSTİYORUZ”

Anayasa Mahkemesi kararından bu yana öğretmen kariyer basamaklarına ilişkin herhangi bir uygulama yapılmaması hakkında konuşan Başkan Çabuk, “Öğretmenler haklı bir beklenti içerisindedir. Kariyer basamakları uygulamasının yürürlükte olduğu zaman diliminde yapılan bilimsel çalışmalar, öğretmenlik kariyer basamakları uygulamasının öğretmenleri sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlere teşvik etmenin yanı sıra kendilerini geliştirmelerine ve kariyer basamaklarında ilerlemek için lisansüstü eğitim yapmaya teşvik ettiğini, bu sonuçlar doğrultusunda eğitimde kalitenin artırılmasında önemli bir faktör olduğunu, öğretmenlerin kendini yenilemesi, alanındaki gelişmeleri takip etmesi bakımından olumlu sonuçlar doğurduğunu ortaya koymaktadır. Kariyer basamakları sistemine yeniden işlerlik kazandırılmalıdır. Bu çerçevede paydaşların görüşleri ve talepleri doğrultusunda herkesin yararlanmasına açık, özgün, sadece sınav odaklı olmayan, süreç ve bireysel çaba odaklı, maddi ve manevi açıdan tatminkâr bir kariyer sistemi ivedilikle hayata geçirilmelidir.

Eğitim-Bir-Sen olarak, yeni eğitim-öğretim yılının tüm eğitim çalışanlarına, öğrencilerimize, velilerimize ve milletimize hayırlı olmasını; eğitimin bir an önce sorunlardan arındırılmasını diliyor, umut dolu gelişmelere ve vaatleri yerine getirecek somut adımların atılmasına vesile olmasını temenni ediyor,Bakanlıktan beklentileri karşılayacak adımlar atmasını, kalıcı eğitim politikaları geliştirmesini ve uygulamasını istiyoruz” dedi.HABER MERKEZİ