34. Ahilik Haftası’nda Balıkesir’in Ahisi Keçe Ustası Recep Agen oldu. Balıkesir’in Ahisi Keçeci Recep Agen, keçenin bitmediğini belirterek üreticisinin, ustasının yok olduğunu vurguladı.

Ahilik Haftası’nda Balıkesir Valiliği’nde oluşturulan komisyon tarafından Balıkesir’in Ahisi seçilen keçe ustası Recep Agen, ahilik kültürüne bağlı esnafın taşıması gereken erdemleri sıraladı.

Agen; “Ahi esnaf mesleki bilgilerin yanı sıra sevgi, kardeşlik, paylaşma duygularını benimsemiş kişilerdir. Ahilikte terbiye, dürüstlük, çalışkanlık ve yardımseverlik vardır” dedi. Günümüzdeki esnafların çoğunda ahilik kültürünün bulunmadığını ifade eden Agen, mesleğinin son temsilcilerinden olduğunu da sözlerine ekledi.

Agen, 56 yıldır bu meslekte olduğunu söyleyerek keçenin ustasının artık kalmadığını ifade etti. Balıkesir’in Ahisi seçilen Keçe Ustası Recep Agen, gazetemiz muhabirine Keçecilik mesleğine nasıl başladığını şu şekilde anlattı: “Keçecilik mesleğine 1965 yılında başladım. Askerden geldiğim yıl keçeci bir arkadaşla tanıştım. Arkadaşa ne iş yaptığını sorduğumda keçeci olduğunu söyledi. Ben o zamana kadar Keçecilik diye bir şey duymamıştım. Ben keseci olarak anladım ve hangi hamamda çalıştığını sormuştum. O da bana keçeci olduğunu söyleyerek yaptığı işleri anlatmaya başladı. Ben çobanları o zamana kadar görmüştüm. Bu şekilde de arkadaşla tanışma sürecim oldu. Daha sonrasında ben onun yanına sık sık gelmeye başladım. Şuanda çalıştığım dükkanın hemen yan tarafında çalışıyordu. Bana o arkadaş benim boyumun, postumun Keçecilik mesleğine çok elverişli olduğunu söyledi, bu işi bana da öğretmek istediğini söyledi. 1965 yılında benim çıraklık devrem geçti. 3 kişi olarak çalışıyorduk ve ben çıraktım. Bu iş zaten kolay öğrenilmiyor, zamanla öğreniliyor. Zamanla çalışa çalışa bu zamana kadar geldim. Yarım aşırı geçti. 56 yıldır bu mesleğin içindeyiz. Ben bu işten memnunum, mesleğimi seviyorum.”

 

KEÇECİLİK BİZLE BERABER SON BULACAK

Meslekte eski heyecanın kalmadığını aktaran Keçe Ustası Recep Agen, yetiştirmek için çırak bulamadıklarını söyledi. Agen: “Artık bu mesleğin pek bir heyecanı kalmadı. Yetiştirmek için çırak bulamıyoruz. Kendi oğlum bile başka bir yerde çalışıyor. Bu meslekte artık yeni birileri yetişmiyor. Keçecilik bizle beraber son bulacak gibi duruyor” dedi.

 

KEÇENİN KENDİSİ GEÇMİYOR, YAPICISI BİTİYOR

Keçenin hayatımızda çok fazla yeri olduğunu belirten Recep Agen, keçenin kendisinin bitmediğini yapıcısının bittiğini söyledi. Agen, konuşmalarının devamında keçe ile neler yaptıklarını anlattı. Keçe Ustası Recep Agen: “Biz mesela çoban kepeneği yapıyoruz. Çobanlar yağışlı havalarda bu kepenekleri giyiyorlar. Kepenek, koyun çobanının evidir. Kepenek çobanı muhafaza eden bir şeydir. Bu kepenekler yağışlı havalarda çobanlar için bir ihtiyaçtır. Çoban kepeneği dışında evlerde oturmak için kullanılan yaygı keçesi yapıyoruz. Atlara, beygirlere keçe yaparız, ona da belleme diyoruz. Aslında keçe çok fazla yerde kullanılıyor. Bize her gün gelip parça parça keçe alıyorlar. Keçenin kendisi geçmiyor ama yapıcısı bitiyor, ustası bitiyor” şeklinde konuştu.

 

KEÇE KOLAY HAZIRLANMIYOR

Geçmiş zamanlarda üretiminin insan gücüne dayandığı için çok daha zor olduğunu ancak zamanla makinelerin gelişmesi sonrasında keçe üretiminin kolaylaştığını dile getiren Recep Agen, keçenin aşama aşama yapıldığını ve zahmetli bir iş olduğunu ifade etti. Keçe Ustası Recep Agen “Keçe önce yün ve yapak ile karıştırıyoruz. Sonra onu temizleyerek yıkıyoruz. Daha sonra onları taraklarda tarıyoruz. Sonrasında hasırın içine boyutunu ve şeklini ayarlayarak yerleştiriyoruz. Hasırı adından dürerek makineye veriyoruz. Makine hasırı ortalama 1 saat boyunca tepiyor. Tepme işlemi bittikten sonra hasırı açıyoruz, şeklini veriyoruz. Keçeyi hazırlamak kolay olmuyor. Aşama aşama yapılıyor. Şimdi çok fazla ihtiyaç olmuyor. Rahat rahat yapabiliyorum. Gençliğimizde çok fazla iş alıyorduk ve çok yoğun bir şekilde keçe üretimi yapıyorduk. Bu iş kolay değil. Keçe çok önemli aslında. Ama yapıcılığı yok artık” diye konuştu.

(HABER: UMUT SAYAN)