BASİAD Başkanı Ümit Baysal lineer üretim ve tüketim talebinin ulaştığı seviye nedeniyle; kaynaklarımız, İlimiz, çevremiz ve gezegenimizin büyük bir tehdit altında olduğunu söyleyerek; öncelikle sıfır atık ve döngüsel ekonomiye dikkat çekti.

Balıkesir Sanayici ve İş İnsanları Derneği (BASİAD)Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Baysal kaynakların tükenme eğilimi üzerinden; tüketim ayak izinin azaltılması ve buna bağlı sıfır atık ve döngüsel ekonomi konularını değerlendirdiği bir açıklama yaptı.   

Başkan Ümit Baysal: “ Lineer üretim ve tüketim kalıplarının ulaştığı seviye nedeniyle gezegenimiz tehdit altında. İnsan kaynaklı bu baskı karşısında ekosistemimiz kendini yenileyemiyor.

Balıkesir’den, insanımızdan, öğrencilerimizden başlayarak sürdürülebilir kalkınma kültürünün toplumun her kademesinde geliştirilmesinin bir tercih değil, zorunluluk olduğunu anlatacak programlara başlamalıyız. Kaynaklarımızın sınırsız olmadığını hep akılda tutmalıyız. Tüketim ayak izimizi azaltmalıyız. Hayati önemdeki su tüketimi, plastik tüketimi ve karbon salınımına kaynak olan tüketim eğilimlerini mutlaka yeniden gözden geçirmeliyiz. Balıkesir Kurumları, STK’ları olarak planlamalarımızda, bireyler olarak tüketim alışkanlıklarımızda “döngüsellik” prensiplerini içselleştirmeliyiz.

İş yapma modellerinde kaynakların verimli kullanımını, daha az tüketimi, ürün yaşam döngüsü içinde azami seviyelerde geri dönüşümü ve yeniden kullanımı hedeflemeliyiz. Sürdürülebilir ürün tasarımı ve inovasyon alanına odaklanarak bu yöndeki çabalarımızın etkinliğini artırmalıyız. Bu alandaki çalışmalar Balıkesir girişimciliği için yeni bir hedefte olmaya adaydır. Tüm bu hedeflerin hayata geçirilmesinin yolu “döngüsel ekonomi” yaklaşımıdır.

AB Döngüsel Ekonomi Eylem Planındaki, sürdürülebilir ürün yaklaşımı ile aralarında elektronik ve ICT de olan, döngüsellik potansiyeli yüksek öncelikli ürün değer zincirleri ülkemiz açısından da kritik önem arz eden konulardır. Bu konular ile ilgili de Balıkesir’de çalışmalar yapılması gerekliliğinin farkındayız. Döngüselliğin içselleştirilmesi ve atık sorununun çözüm hızı değer zincirinin tamamında topyekün bir dönüşümle doğrudan ilişkilidir.

Çevre Ajansının kurulmuş olması, atık yönetimi ve sıfır atık mevzuatı, plastik ambalajların yasaklanması ülkemizde oldukça gelişmiş bir çerçeve çizmektedir. Son dönemde yapılan düzenlemeler de altyapının etkinleştirilmesi anlamında önemli iyileştirmeleri barındırmaktadır. Öte yandan, kaliteli geri dönüşüm şartları; geri kazanım tesis şartları; aşırı ambalaj gibi alanlarda ilave düzenlemeler yapılması atık yönetiminin döngüsellik bileşenlerini daha da güçlendirecektir.

Kamu desteğinin daha az atığın ve daha fazla değerin yaratıldığı, ürün yaşam döngüsünün uzamasını sağlayacak alanlardaki Ar-Ge ve inovasyona yönlendirilmesi önemli bir itici güç olacaktır.

Bu kapsamda, iş dünyasında çevreyi önceliklendirme üzerinden şekillenen rekabet de son derece memnuniyet vericidir” dedi. HABER: SONER KANBER