CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, Gönen Çayı Deltası Sulak Alanını tehdit eden sorunların TBMM tarafından araştırılmasını isteyerek acil çözüm için önlemler alınmasını istedi.

. Gönen Çayı ve Gönen Çayı Deltası Sulak Alanı önemli çevresel sorunlarla karşı karşıya kaldığını bir kez daha dikkat çektiklerini dile getiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, “Gönen Çayının kirliliği ile ilgili yıllardır yerel ve ulusal çapta sürdürülen mücadelelere iktidar ne yazık ki somut bir adım atarak çözüm üretmemiş, gelinen noktada sorun artık çığırından çıkarak kangrenleşen bir noktaya dönüşmüştür. Son zamanlarda da bölge üzerinde yapılan planlara bölgede yaşayan insanların sağlığını, doğanın dengesini, çevreyi tehdit ettiği için büyük endişe ile bakılmaktadır. Bölge insanı tedirgindir ve bu güne kadar çözüm üretilmemiş olmasından da son derece rahatsızdır. Sulak alanı öldürmeyelim, yaşatalım!” dedi.

RAMSAR KRİTERLERİNİ TAŞIYOR

Bandırma Misakça mahallesi sınırları içerisinde bulunan Ramsar kriterleri taşıyan ve tescilli sulak alanda karides çiftliği ile tekstil hammaddesi üretmek üzere fabrika kurulacağı haberleri üzerine bölgede incelemelerde bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, Misakça Muhtarı Refik Öztürk’ten bilgi aldı.  Gönen Çayı ve Deltası Sulak Alanının zaten kirlilik sorunları bulunduğu, bu sorunların üzerine bir de fabrika ya da karides çiftliği kurulmasının bölgede doğal hayatı yıkıma uğratacağına dikkat çeken Ahmet Akın, Meclis’te Gönen Çayı ve Deltası Sulak Alanının sorunlarına çözüm üretecek siyaset üstü bir çalışma yapılması için defalarca girişimde bulunduklarını, ancak iktidarın bu girişimleri engellediğini ifade etti. Bir kez daha araştırma önergesi vererek konuyu her yönüyle ele alıp sonuca ulaştırmak istediklerini belirten Ahmet Akın, şunları söyledi:

DOĞAYI TAHRİP ETMEYE İZİN VERMEYİZ

“Burada bir yatırım yapılmak isteniyorsa bunun kuralı, mevzuatı, yasal bir çerçevesi var. Yasalar bu sulak alanda doğayı tahrip edecek yatırımlara izin vermiyor. Hep söylediğim gibi biz yatırımlara karşı değiliz. Kimse yasaların etrafından dolanmasın! Ancak kurnazlıkla yapılan halkın gelirinden, doğanın zenginliğinden çalınanlara, talana, çevreyi umursamadan yok eden zihniyete karşıyız. Buna elbette izin vermemiz mümkün değil.”

ARAŞTIRMA ÖNERGESİ GEREKÇESİNDE SULAK ALANI ANLATTI

2012 yılında dönemin Orman ve Suişleri Bakanlığı tarafından yapılan tespitlerde Gönen Çayı Deltasının fauna bakımından oldukça zengin tür topluluklarına sahip olduğu ortaya konmuştur. Sulak alan tescil çalışmaları sırasında 5 familyaya ait 8 iki yaşamlı, 10 familyaya ait 14 sürüngen, 42 familyaya ait 164 kuş, 17 familyaya ait 40 memeli türün varlığı tespit edilmiştir. Bunlar toplamda 74 familyaya mensup 226 omurgalı tür oluşturmaktadır ki bu da önemli bir biyolojik çeşitliliği ifade etmektedir.

Ayrıca alanın küçük karabatak, tepeli pelikan ve bazı ördek türleri gibi nesli tehdit altında olan su kuşlarının yoğun popülasyonlarını barındırması nedeniyle Ramsar Alanı olma kriterini taşıma potansiyeline sahiptir. Gönen Deltası Sulak Alanı özellikle Manyas, Uluaabat ve İznik gölü sulak alan sistemlerine göreceli yakınlığı ve bu sulak alan dizisinin en batısında bulunması burayı daha da önemli hale getirmektedir.

Gönen Çayı Deltası Sulak Alanı ve yakın çevresinde 200 bitki çeşidi tespit edilmiştir. Deliçay bitkisi ülkemize endemiktir. Ayrıca Gönen Çayı Deltası’nda Dolma Kengeri bitkisi endemik olmamasına rağmen, ülkemizde nadir bulunan bir bitki türüdür. Bu tür bitkiler CITES Sözleşmesi’nin Ek-II listesi kapsamındadır ve korunmalıdır.

DELTAYI ATIKLAR KİRLETİYOR

Gönen Deltası Sulak Alanın % 13,2’sini Hazine, %32,2’sini orman ve %54,4’ünü şahıs arazileri oluşturmaktadır. Sulak alan bölgesinde Misakça, Ulukır, Çifteçeşmeler, Gebeçınar, Havutça, Turplu ve Ayvalıdere olmak üzere 7 mahallede bulunmaktadır. Buradaki nüfus büyük ölçüde sulak alan kaynaklarına bağımlıdır. Gönen Çayı Deltasında tarım, hayvancılık ve balıkçılık yapılmaktadır. Gönen Çayı Deltası önemli bir tarım alanı olarak yerel halkın yüzyıllardır günlük hayatını devam ettirmek için kullandığı kaynaklara sahip bir alandır. Yüzyıllardır deltadaki insan-çevre ilişkileri geleneksel karakter göstermiş, çoğu doğa ile uyumlu doğal kaynak kullanma stratejileri nedeniyle alanın ekolojik yapısında son yıllara kadar önemli bozulma olmamıştır. Ancak son zamanlarda Gönen Çayı Deltası bir çok sektörün dikkatini çekmiş, adeta odak noktası haline gelmiştir. Güney Marmara Bölümü son zamanlarda önemli sanayi tesislerinin kurulmaya başlanması ile Gönen Çayı Deltası sanayicilerin yeni yatırım alanı durumuna gelmiştir. Bu farklı sektörlerin faaliyetleri sulak alandaki geleneksel insan-çevre ilişkilerinin değişmeye başlamasına neden olmuştur. Deltayı en çok etkileyen unsurların başında hem tarımsal hem de sanayi atıkları gelmektedir.  Atıkların akarsudaki ötrofikasyonu arttırdığı, oksijen değerlerini düşürdüğü ve suda yaşayan canlılara zarar verdiği bilinmektedir.”