Kocaeli’de evlendikten 3 ay sonra eşi Beyzanur Özel Fidan’ı evde ölü bulan ve cezaevinde bir yıl kaldıktan sonra bilirkişinin, ’Yüzde 51 intihar olabilir’ kanaati ile ev hapsine hükmedilen sanık Ömer Fidan, evlilik sürecini ve olay gecesini anlattı.

Kocaeli’de evlendikten 3 ay sonra eşi Beyzanur Özel Fidan’ı evde ölü bulan ve cezaevinde bir yıl kaldıktan sonra bilirkişinin, ’Yüzde 51 intihar olabilir’ kanaati ile ev hapsine hükmedilen sanık Ömer Fidan, evlilik sürecini ve olay gecesini anlattı. Ömer Fidan, 'Beyza yıllar önce ailesiyle olan problemleri sebebiyle psikolojik ilaçlar kullanıyordu, evlilik sürecinde de kullanıyordu. Beyza son zamanlarda bazen ilaçlarını kullanıyor bazen de kullanmıyordu, bu da intihar etmesinde etkili oldu. Beyza’nın intihar etme sebebinde en büyük etken ailesidir' iddiasında bulundu.
Kocaeli’de 3 ay önce evlendiği eşi Beyzanur Özel Fidan’ı 20 Mart 2021 tarihinde evde ölü bulan cinayet şüphelisi Ömer Fidan, bir yıl cezaevinde kaldıktan sonra konuttan çıkış yasağı getirilerek tahliye edildi. Beyzanur’un ailesi olayın cinayet olduğunu söylese de Ömer Fidan suçlamaları ret ederek eşiyle olan evlilik sürecini ve olay gecesinde olanları anlattı.

'Beyza’nın ailesi bizim evliliğimizi bitirmek için mücadele etti'
Beyzanur’un ailesinin evliklerine onay vermediğini iddia eden Ömer Fidan, 'Beyza ile 3-4 aylık bir sevgililik dönemimiz oldu, ailesi ise bu süreçte ilişkimizi ve evlilik düşüncemizi kabul etmedi. Beyza’nın ailesinin evliliğimizi kabul etmemesinin sebebi daha önce evlenip boşanmam. Daha önceki evliliğimde eski eşime şiddet uyguladığımı söylüyorlar ancak böyle bir şey olmadı, bunu eski eşimle de konuşabilirsiniz. İnsanlar bunu bilmeden beni Beyza’nın ailesinin konuşmalarıyla yargılıyor, yargılamasınlar. Biz eski eşimle anlaşamadığımız için ayrıldık. Beyza’nın ailesi evliliğimizi onaylamadığı için kaçarak evlendik. Annesi Beyza’yı kapının önüne koydu ben de gidip almak zorunda kaldım. Olay gecesi benim işlerimle ilgili, onun ailesi ile ilgili sıkıntılardan dolayı tartışmamız oldu. Biz evlenmeden önce Beyza’nın ailesi ile ilgili problemleri vardı, ailesi evliliğimiz sebebiyle onu ret etti. Eşim zaten psikolojik sıkıntılar sebebiyle ilaçlar kullanıyordu, ailesi tarafından ret edilince daha da kötü oldu, her gün ailesi için gözyaşı döküyordu. Olaydan 15 gün öncesinde bir tartışmamız oldu diye benim onun boğazını sıktığımı söylüyorlar ancak öyle bir şey yok. Bizim tartışmamız oldu ama tartışma her evlilikte olan bir şey, ben hiçbir şey saklamadım. Beyza’nın ağabeyi onu zorla gelip evden aldı, bir saat içerisinde ise Beyza bana yalvararak onu oradan almamı istedi. Beyza’nın ailesi bizim evliliğimizi bitirmek için mücadele etti' dedi.

'Beyza son zamanlarda bazen ilaçlarını kullanıyor bazen de kullanmıyordu, bu da intihar etmesinde etki oldu'
Beyza’ya şiddet uygulamadığını, otopsi raporlarında darp izi olmadığını ileri süren Fidan, 'Beyza yıllar önce ailesiyle olan problemleri sebebiyle psikolojik ilaçlar kullanıyordu, evlilik sürecinde de kullanıyordu. Beyza aksi ve sinirliydi, sakin birisi değildi, ilaçları kullanmayınca farklı oluyordu. Beyza son zamanlarda bazen ilaçlarını kullanıyor bazen de kullanmıyordu, bu da intihar etmesinde etki oldu. Komşum olay gecesi tartışmamızı duymuş, zaten uzun bir tartışma olmadı, 5-10 dakikalık bir tartışma oldu sadece. Ben Beyza’ya tartışmamıza gerek olmadığını, sakinleşmemiz gerektiğini söyledim. Daha sonra ben başka odaya Beyza ise başka odaya gitti. Ben böyle bir şey yapacağını bilemezdim. O gün tartışmamızın sebebi benim işimle olan problemi eve yansıtmamdan dolayı oldu' diye konuştu.
Beyza’nın, ailesinin affetmesi için aylarca ağladığını iddia eden Ömer Fidan, Beyza ailesine ‘Ben kötü bir şey yapmadım, sadece sevdiğim adamla evlendim’ dedi, ancak ailesi onu kabul etmedi. Bizim evliliğimizden önce Beyza 2 defa intihar girişiminde bulunmuş, bunu kendi ailesi de biliyor ama gelip mahkemede söylemiyorlar. Zaten vücudunun belirli yerlerinde kendine zarar verdiği raporlarda çıkıyor. Ben zaten eşimi kaybettim, yapmadığım bir şey yüzünden 12 ay cezaevinde kaldım. Benim de ilk evliliğimden 2 tane çocuğum var, bir tanesi de kız. Bu zamana kadar ailesi neredeydi, yapmadığım bir şey yüzünden neden suçlanan benim. Darp yok, cebir yok, tırnaklarında DNA izi yok. Olay yeri incelemenin raporlarında, kapının arkasında geçiyor. Eşimin kapının arkasındaki saçları, sırtının izi mevcut' şeklinde konuştu.

'Kıskanç biriydim, eşimi kısıtlayan biriydim bunları kabul ediyorum çünkü eşimi sevdiğim için kıskanıyordum'
Beyza’nın arkadaşı Meltem’in mahkemede tanıklık ettiğini belirten Ömer Fidan, 'Meltem benim kıskanç olduğumu söyledi. Evet ben kıskanç biriydim, eşimi kısıtlayan biriydim bunları kabul ediyorum çünkü eşimi sevdiğim için kıskanıyordum. Ben böyle yetiştim, böyle gördüm. Bunları hiçbirini saklamadım. Meltem zaten mahkemede karşılıklı birbirimizi kıskandığımızı söyledi. Beyza’da kıskanç ve kısıtlayan biriydi. Bu karşılıklıydı ancak bununla alakalı bir sıkıntı yaşamadık. Eşim normalde hemşireydi, işinde bir problem olmasın, ilaç kullandığını bilinmesin diye devlet hastanesine gitmiyordu. Beyza evlilik sürecinde de ilaç içiyordu' ifadelerini kullandı.
Olaya ilişkin elinde rapor olduğunu ifade eden sanık Fidan, 'Olay yeri inceleme raporunda, kapı kilidinin kırık olduğu, kapının kilitliyken anahtarın iç kısım da olduğu, kapının kilitliyken dışarıdan yapılan zorlama neticesinde eğilerek açıldığı yazıyor. Ben kapıyı içeriden kilitleyip, dışarıdan nasıl kırabilirim? Kapının arkasında saç temasından kaynaklı kapı kolunda sürtünme ve kapı arkasında vücut izi çıkıyor. Bunu ben yapmış olsam bir darp izi olur. Benim eşim zayıf, küçük bir insan değildi. Ben böyle bir işlemi yapmaya kalksam eşim mücadele eder, çırpınır, bana zarar verir ve tırnak izinde DNA çıkardı. Eşim telefonunda intihar yöntemleri ile ilgili aramalar yapmış bunlar da incelemelerde çıkıyor' diye konuştu.
Dava süreci devam eden ve ev hapsine hükmedilen Ömer Fidan’ın 3 ay sonra tekrardan duruşması görülecek.